Gözaltına alınanlar arasında tutuklu eski başkan Muhittin Böcek’in eski gelini Zeynep Kerimoğlu da yer alıyor. Aynı zamanda soruşturma kapsamında Antalya merkezli bir yerel televizyon kanalına da kayyum atanıyor. Daha önceki süreçte tutuklananlar arasında Böcek’in oğlu Gökhan Böcek ve eski Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan da bulunuyor.
Gözaltılar, Kayyumlar ve Derinleşen Rüşvet Ağı
Soruşturma dosyasına giren MASAK raporları, milyonluk para transferlerinin organize biçimde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Belediye üzerinden ihale alan firmaların, hak ediş ödemelerini alabilmek için toplamda 195 milyon TL tutarında rüşvet verdiği iddia ediliyor. Paraların döviz büroları üzerinden aktarıldığı, bir kısmının elden teslim edildiği ve altına çevrilerek gizli kasalarda saklandığı belirtiliyor. Şüphelilerin bu para hareketlerini döviz alım-satımı ve hurda altın ticareti olarak gösterdiği, lüks araçların bu paralarla alınıp farklı isimler üzerine tescil edildiği ifade ediliyor.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında bir döviz bürosu ve iki kuyumcuya da kayyum atanması talebinde bulunuyor. Bu işletmelerin, şüpheli para hareketlerinde aracılık ettiği değerlendiriliyor.
Ahlâkî Erozyon ve Sistem Krizi
Bu operasyon, mevcut idarî yapının ve bürokrasinin ne ölçüde yozlaştığını ortaya koyuyor. Belediyeler, asli hizmet vazifesinin dışına çıkarak rant ilişkilerinin merkezine dönüşüyor. Milyonlarca liralık rüşvetin, ihalelerden araç alımına, döviz bürosundan kuyumcuya kadar geniş bir alanda sistematik biçimde işletilmesi, kamu düzeninin çöktüğünü ve ahlâkî denetimin tamamen kaybolduğunu gösteriyor.
Kamu kaynaklarının kimler eliyle ve hangi yollarla yağmalandığı açık biçimde ortaya çıkıyor. Medya kuruluşlarına kayyum atanması ise halkın haber alma hakkına dönük yeni bir müdahaleyi temsil ediyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni merkez alan bu yolsuzluk ve rüşvet ağı, bütün bir sistemin ne hâle geldiğini gözler önüne seriyor. Kamu hizmeti kisvesi altında dönen bu menfaat ilişkileri, halkın vergileriyle kurulan yapıları, özel çıkarların malı hâline getiriyor. Rüşvetle ayakta duran hiçbir düzenin kalıcılığı mümkün görünmüyor.