Haberler

Avrupa ülkelerinden krizlere karşı "nakit bulundurma" çağrısı

Avrupa ülkeleri, dijital ödeme sistemlerindeki olası arızalara ve siber saldırılara karşı vatandaşlarını evde nakit bulundurmaya çağırıyor. Almanya, İsveç, Norveç, İsviçre ve Asya'dan Japonya’nın uyarıları, nakitin hâlâ kriz anlarında en güvenilir teminat olduğunu vurguluyor.

Abone Ol

Almanya, İsveç, Norveç, İsviçre ve Japonya gibi ülkeler, vatandaşlarına evlerinde belirli miktarda nakit bulundurmaları çağrısında bulundu. Yetkililer, bu önlemin dijital ödeme sistemlerindeki olası arızalar, altyapı kesintileri, siber saldırılar veya beklenmedik kriz durumlarına karşı bir güvence olduğunu vurguluyor.

Dijital ödemelerin hayatın her alanına yayılması, temassız ödeme sistemleri ve mobil bankacılık uygulamaları, pratiklik sağlasa da aynı zamanda kırılganlık yaratıyor. Elektrik kesintisi, internet arızası, banka sistemlerinin çökmesi ya da siber saldırılar gibi durumlarda dijital paralar kullanılmaz hâle gelebiliyor. Bu nedenle bazı ülkeler, nakitin hâlâ en güvenilir kriz aracı olduğunu savunuyor.

İsveç ve Norveç "nakitsiz toplum" planından ibreyi tersine çevirdi

İsveç ve Norveç, nakitsiz toplum planlarını yavaşlatıp tersine döndürerek vatandaşlarını evde nakit bulundurmaya çağırdı. Resmî kurumlar, olası acil durumlarda temel ihtiyaçları karşılayacak kadar nakit bulundurulmasını öneriyor. Almanya’da da sivil savunma teşkilatları, vatandaşlara “elektrik veya dijital altyapı kesintisi durumunda nakit hayatî öneme sahiptir” uyarısı yaptı.

Bazı Avrupa ülkelerinde dijital ödeme sistemlerinin tamamen çöktüğü geçmiş vakalar, bu uyarının önemini gösteriyor. 2024 ve 2025 yıllarında çeşitli altyapı sorunları ve siber saldırılar, bankacılık sistemlerinin ve elektronik ödemelerin kullanımını aksattı. Yetkililer, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için nakit rezervinin kritik olduğunu belirtti.

Acil durumlara hazırlık kapsamında “72 saatlik kriz paketi” öneriliyor. Bu pakette nakit paranın yanı sıra, temel gıda maddeleri, içme suyu ve ilaç gibi temel ihtiyaçların bulunması tavsiye ediliyor. Merkezi bankalar ve kriz yönetim kurumları, bu paketin siber saldırılar, enerji kesintileri veya afetler gibi durumlarda hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor.

Krizlere karşı toplumun direncini sağlayabilme

Nakit bulundurmanın önemi yalnızca bireysel güvenlik açısından değil, aynı zamanda toplumsal kırılganlığı azaltma açısından da ele alınıyor. Avrupa genelinde yaşanan dijital altyapı arızaları ve elektrik kesintileri, nakit rezervinin bir “toplumsal sigorta” görevi görebileceğini gösteriyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayanlar ve dijital erişimi kısıtlı gruplar için nakit, en güvenilir ve erişilebilir ödeme aracı olmaya devam ediyor.

Uzmanlar, dijital ödeme sistemlerinin kolaylığının yanı sıra toplumsal hazırlık ve güvenlik açısından da nakit paranın önemini hatırlatıyor. Dijital sistemlerin herhangi bir sebeple devre dışı kalması durumunda, nakit hem hızlı hem de bağımsız bir çözüm sunuyor. Ayrıca nakit, mahremiyet ve anonimlik sağlayarak bireylerin kontrolünü koruyor.

Kritik bir teminat

Merkez bankaları ve sivil savunma kurumları, dijitalleşme çağında nakit rezervi bulundurmanın bir nostalji değil, günümüz ve olası krizler için bir güvence olduğunu belirtiyor. Bu çerçevede, önerilen nakit miktarı genellikle bir hafta boyunca temel ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak düzeyde olmalı.

Sonuç olarak, dijital ödeme sistemlerinin avantajları tartışılmaz olsa da, Avrupa ülkeleri vatandaşlarını olası kriz senaryolarına karşı hazırlıklı olmaları için uyarıyor. Nakit, modern dünyada hâlâ kritik bir teminat olarak kabul ediliyor ve dijital altyapıya bağımlılığın risklerine karşı koruma sağlıyor.

The Guardian

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }