<div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Selâm ile…</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Baran Dergisi’nin 463. Sayısı ile birlikteyiz.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Dergimizi baskıya hazırladığımız saatlerde Türk Hava Sahası’nı ihlal eden SU 24 tipi Rus savaş uçağı TSK tarafından düşürüldü. Türkiye, hava sahasının ihlal edilmemesi hususunda Rusya’ya daha önce uyarılarda bulunmuştu. Bu uyarıları dikkate almayan Rusya’ya karşı böyle bir hamle yapılması uluslararası kamuoyunun beklemediği bir tepki olmakla birlikte “Yeni Türkiye”nin yeni vizyonu adına umut vaadedicidir.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Hiç şüphesiz Türkiye’nin bu tutumu ne Rusya’nın ne de başka bir devletin beklediği bir tepki değildi. Bu durumun şaşkınlığa yol açmasının en önemli sebebi, ne Rusya’nın, ne ABD’nin, ne AB’nin birbirlerine karşı bu denli ciddi bir reaksiyonda bulunmaya mecali olmamasıdır. Türkiye, böyle cesur bir adım atabileceğini Rus uçağını düşürerek göstermiştir.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Öte yandan Türkiye hâli hazırda NATO üyesidir. NATO üyesi bir devletin meşru müdafaa sınırları içerisinde attığı bu adıma mukabil NATO’nun olayın üzerinden saatler geçtikten sonra bir açıklama yapamaması NATO’nun da bu hâdise karşısındaki tutukluğunu göstermiştir. Tıpkı bu hâdisede olduğu gibi Türkiye’nin gelecekteki muhtemel tehditlere de bu şekilde mukabele etmesi gerekmektedir. Tekraren belirtelim ki, hiçbir global gücün birbirine dokunacak mecali yoktur; zaten olsaydı, hâdiselerin bu raddeye gelmesini beklemezler, Türkiye’nin böyle cesur adımlar atmasını önlemek adına Türkiye’de siyasî otorite dahil her noktaya müdahale ederlerdi. Hali hazırda Bayırbucak bölgesinde Türkmen katliamı yapılmasının sebebi Esed’in Rusya’ya savaşın içine müdahil etme stratejisiydi; Türkiye bu hamlesiyle kendisine karşı bu stratejik operasyona verilmesi gereken karşılığı da vermiş oldu. Ayrıca uçağın düşürülme hâdisesiyle birlikte Türkmen bölgesine giren TSK’nın ileri uç kuvvetleri bir nebze de olsa Bayırbucak Türkmenlerinin üzerindeki baskıyı azaltmıştır... Bu mevzuun ayrıntılarını ilerideki sayılarımızda işleyeceğiz.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">***</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Kapak mevzumuzu gelecek olursak; malumunuz hâlihazırda içinde yaşadığımız dünya sistemi demokrasi, liberalizm ve sekülerizm başta olmak üzere Batı menşeili mefhumlar üzerine inşâ edilmiş bir sistem… Nüvelerini Üstad Necip Fazıl’ın tabiri ile “Yunan aklı, Roma nizamı ve Hıristiyan ahlâkı”nın oluşturduğu bu sistem, eski Yunan’dan bu zamana Batı’da zuhur eden fikirlerin toplamından ibarettir. İnsandan en mikro organizmaya ele aldığı her şeyi metalaştıran ve özünden koparan bu sistem, insanı da insan olmanın gerekli kıldığı zaruretlerden uzaklaştıran bir şekilde tasavvur etmektedir. </span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Bilhassa II. Dünya Savaşı sonrasında üstünlerin hukukunu teminat altına alan çok uluslu organizasyonlar vasıtasıyla siyasî sistem kontrol edilmiş ve kapitalist düzen ile gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün daha da artmış, zengin-fakir arasındaki makas daha da açılmıştır. Küreselleşme olgusuyla beraber dünyanın her bölgesine nüfuz etme fırsatı bulan liberal ekonomik model, ulaştığı her yerde sömürgecilik algısının yeni bir görüntüsü olarak kendini göstermiştir. Sistemi elinde bulunduran Kuzey-Batı ülkeleri bilhassa Güney yarım kürede kendi çıkarlarına uygun rejimler tesis etmek suretiyle el altından bir işgal gerçekleştirmiş ve ekonomik tahakküm kurmuştur. </span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">20. yüzyıla kadar öncesinde Batı emperyalizmi doğrudan işgal şeklinde gerçekleşmişti. Yer altı zenginliği ve insan gücüne sahip topraklar doğrudan işgal edilerek ham madde Batı’ya taşınmış, bu topraklarda yaşayan insanlar da köleleştirilmiştir. 20. Yüzyılın sonu itibariyle ise yeraltı kaynakları bakımından zengin olan Güney ülkeleri Kuzey Batı ülkelerine ham madde ihracatı yapmaya, bu ham maddenin işlenmesi neticesinde katma değeri artan mallar olarak ithal etmeye başlamışlardır. O topraklar pazar olarak görülmeye başlamıştır. Yeni bir emperyalist anlayış şekli ortaya çıkmış ve modern köle düzeni hâkim kılınmıştır. Öyle ki dış ticaret kalemleri ham madde ihracına dayalı olan Güney ülkeleri ile sistemin hâkimi Kuzey; bilhassa Kuzey-Batı ülkeleri ile arasındaki gelir dağılımı makası onlarca ve hatta yüzlerce kata çıkmıştır.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Batı’nın burada hesaba katmadığı ise insan tabiatına aykırı sistemlerin er yahut geç son bulmasının mukadder olduğudur. Batı’nın kurmuş olduğu bu düzen, kendi ilerlemesi için attığı adımlar neticesinde kendisine zarar vermeye başlamıştır. En başta küreselleşme olgusuyla beraber Batı karşıtlığı temelinde ortaya çıkan bölgesel oluşumlar küresel bir boyutta faaliyetler gerçekleştirmeye başlamıştır. Bugün müesses global nizam-Batı düzeni hiç olmadığı kadar yüksek sesle eleştirilmekte; hatta eleştiriden öte bir tavırla hedef alınmaktadır.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Son G-20 toplantısında meselenin kapitalizmin sorgulanmasına kadar gelmesinin ise bu çerçevede ele alınması gerekir. Batı menşeili mefhumlar üzerine kurulu dünya düzeni iflas etmiştir. Kapitalist anlayıştan bir takım tavizler vermek suretiyle sistemi revize çabaları ise sistemin devamını teminden öte bir maksat taşımamaktadır.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Şimdiki mesele ise iflas eden bu sistemin yerine neyin koyulacağıdır. Batı menşeili dünya düzeni topyekun tüm unsurları ile çöküşe doğru giderken, İslâma muhatap anlayış davası dışında hiçbir fikir sistemi toplam bir şekilde eşya ve hadiselere bakışta yeni bir teklif sunan sistem ne Doğu’da, ne Batı’da, ne Kuzey’de, ne de Güney’de bulunmamaktadır. Her şeyden evvel bu sistem insandan, en statik nesneye kadar, her şeye tabiatına uygun pozisyonu sağlayacak sistemdir ve merkezine insanı almaktadır.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Bu meseleyi kapağımıza taşıyor ve “Allah’a Mı; Yoksa Kapitalizmin Tanrılarına Mı İtaat Edeceğiz” manşetini atıyoruz.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Kapak mevzumuzu Kâzım Albay, “Yeni Bir Dünya Düzeni ‘Mutlak’a” başlıklı yazısında, Ömer Emre Akcebe ise “İnsanlar, Tanrılar ve Kapitalizm” başlıklı yazısında işliyorlar.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Carlos (Salim Muhammed), bu hafta Fransa ve ABD ekseninde Paris saldırıları sonrasını değerlendiriyor. Yazısının başlığı “Kaçışı Olmayan Yıkım Geliyor”...</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Bu hafta Ak Parti Milletvekili ve eski TSE başkanı Hulusi Şentürk ile iktisat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. “İslâm’ı hayata tatbik etmek zorundayız” diyen Şentürk ile yaptığımız bu söyleşiyi büyük bir alâka ile okuyacağınızı umuyoruz.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen Ölüm Odası B-Yedi isimli eserinin 288. Bölümünün altbaşlığı “Takdimimde Gizli (Mehdi’yi Hamil 10 Süvari)”</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Abdullah Kiracı, “İslâm Vakıfları – Terminoloji” bahsini işlemeye devam ediyor.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Gülçin Şenel, Şükrü Sak’ın yeni çıkan kitabı “Mirzabeyoğlu ile Zindan Konuşmaları”nı ele alıyor.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Kubilay Akın Gürel, “Teknoloji Ama Zihnimizi Kirletmeden” başlıklı yazısıyla önemli bir meseleye temas ediyor.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.</span></span></div> <div style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 1.0cm;line-height:normal"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Arial;">Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun…</span></span></div> <!--EndFragment-->