Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyünde 5 yıl boyunca ezan sesi susturuldu. Bu süre zarfında Diyanet İşleri Başkanlığı herhangi bir adım atmadı. Köyde ezanın yeniden duyulması, Ebru Erdönmez’in kendi imkânlarıyla yürüttüğü mücadele sonucunda mümkün oldu. Erdönmez, yıllar süren gayretinin ardından bugün yeniden aynı sorunla karşı karşıya olduklarını ifade ediyor.
Ebru Erdönmez son günlerde yaşanan durumu şu sözlerle anlattı:
“Biliyorsunuz bizim bir ezan konumuz vardı. Uzun süredir okunmayan ezan çabalarımız sayesinde tekrar okunmaya başlanmıştı. Şimdilerde ise ezan sesi çok cızırtılı geliyor, özellikle son birkaç gündür kesik kesik. Yarısından fazlası hiç duyulmuyor diyebilirim. Ben artık nereye başvuracağımı bilmiyorum. Siz Allah dostlarına bunu haber vermek istedim. Ben ne yapacağım? Nereye haber vereceğim? Nasıl yapacağım bilmiyorum. Neden kaynaklandığını da bilmiyorum. Ben kaynağını bulamadım. Sizleri haberdar etmek istiyorum. Benim sesimi duyup da bu konuya el atmak isteyen olursa veya bu sorunu çözmek isteyen olursa lütfen benimle iletişime geçsin. Çünkü artık yapabileceğim her şeyi yaptım. Sosyal medya olsun, ulusal medya olsun herkese sesimi duyurmaya çalıştım. Müftülük olsun, cami hocamız olsun, herkes konudan haberdar. Ama bu ses çok kötü geliyor. Eğer bu şekilde devam ederse burada istenmeyen ezan tamamen son bulacak gibi geliyor bana. İstenen ortam yaratılıyor gibi geliyor. Bu da hiç hoş değil. Sizlerden bu konuda destek istiyorum. Şu ana kadarki çabalarımın boşa gitmesini istemiyorum. Bundan çok korkuyorum. Burada tekrar ezan sesinin kesilmesi söz konusu olursa gerçekten düşünmek bile istemiyorum. Sesimi duyan, bana inanan biri olursa desteklerinizi bekliyorum. Allah’a emanet olun.”
Bir Müslümanın en kutsal çağrısı olan ezan, bu ülkede kimi çevrelerce susturulmak istenirken, en başta bu meseleye sahip çıkması gereken kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sessiz kalması düşündürücü. Türkiye’nin dört bir yanında dev bütçelerle faaliyet yürüten Diyanet, ezan gibi asli bir meselede gereken hassasiyeti gösteremiyor!
Diyanet, eğer Müslümanların en temel sembolü olan ezanı bile koruyamıyorsa kapısına kilit vursun. Bu hadise, bir kadının yalnız mücadelesine terk edilecek kadar önemsiz mi?