Yunan askeri kaynaklarına dayanan bilgilere göre, terörist İsrail’den alınan SPIKE NLOS sistemleri birliklerin envanterine girdi ve operasyonel entegrasyon aşaması başladı. Atina, bu sistemleri doğrudan Türk sınırına ve Ege’deki adalara yerleştirerek bölgedeki gerilimi tırmandırmayı hedefliyor. Yunan ordusu, söz konusu füzeleri sadece basit bir ateş gücü olarak değil; İHA’lar, sensörler ve komuta kontrol merkezleriyle entegre edilmiş bir ağ yapısı içinde kullanmayı planlıyor.
Sistemlerin tam kapasiteyle faaliyete geçmesi için belirlenen tarih önümüzdeki yaz ayları. Bu süre zarfında Yunan personeli, Halkida’daki Piyade Okulu’nda terörist İsrail menşeli silahların kullanımı üzerine yoğun bir eğitimden geçiriliyor. Özellikle tanksavar birlikleri, angajman kuralları ve hedefleme prosedürleri üzerinde eğitiliyor. Bu hazırlıklar, Atina’nın Ege’deki provokatif tutumunu teknolojik bir boyuta taşımasına sebep oldu.
Şer ittifakından ortak "reaksiyon gücü"
Bölgedeki hareketlilik sadece füze sevkiyatıyla sınırlı değil. Yunanistan, terörist İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile birlikte Doğu Akdeniz’de "kritik altyapıların korunması" adı altında ortak bir askeri güç kurmayı masaya yatırdı. Geopolitico.gr sitesindeki iddialara göre, bu yapı tugay seviyesinde bir "hızlı reaksiyon gücü" olarak tasarlandı.
Yaklaşık 2 bin 500 askerden oluşması planlanan bu gücün dağılımı şu şekilde öngörülüyor: Yunanistan: 1000 asker, İsrail: 1000 asker, GKRY: 500 asker.
Türkiye korkusu birleştirdi
Atina’yı bu denli kapsamlı ve çok uluslu bir askeri yapılanmaya iten temel sebebin, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerli atılımları ve Doğu Akdeniz’deki hakimiyeti olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin caydırıcı gücü karşısında tek başına duramayan Yunanistan, bölge dışı aktörleri ve terör rejimini yanına çekerek bir denge kurmaya çabalıyor.
Kurulması planlanan bu ortak gücün, Rodos veya Kerpe Adası ile birlikte terörist İsrail ve GKRY’deki askeri üsleri kullanması hedefleniyor. Kara unsurlarının yanı sıra hava ve deniz kuvvetlerinin de bu yapıya destek vermesi gündemde. Terörist İsrail’in analistleri ise bu girişimi "stratejik boşluğu doldurmak" şeklinde tanımlayarak, ittifakın saldırgan niteliğini gizlemeye çalışıyor.