Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen KADEM 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Ülke olarak sahte ama parıltılı içinde istismarı barındıran, hak, özgürlük, eşitlik ambalajıyla reklamı yapılan çarpık anlayışla karşılaştık.
18 aydır Gazze'de devam eden soykırım başta olmak üzere bazı hadiseler, Batı değerlerinin içinin ne kadar boş olduğunu göstermiştir. Batı'nın zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü yok olmuştur. Demokrasi kavramının Batı'dan kurtularak hak ve özgürlük meşalesi olarak insanlığa kazandırılması şart.
Sosyal medya çabalarımızı güçleştiriyor
Televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya araçlarının sosyal medya platformlarının yıkıcı etkileri karşısında direnebilmek meşakkatliydi. Aynı zorlukları iliklerimize kadar hissediyoruz. Sosyal medyanın kaotik atmosferi çabalarımızı güçleştiriyor. Kendi insanımızın inancıyla, siyasi algısıyla, sosyal çevresiyle bambaşka dünyalara kapılıp gitmenin önünü alamamanın acısını yaşıyoruz. Çocuklarımızın zihinleri ve gönülleri kontrolü tamamen bizim dışımızda olan sanal dünyanın tesiri altındadır. Batılı devletler dahil herkes, insanın ortaya çıkardığı frenkeştayn ile mücadele içindedir.
Nüfus konusunda endişe verici gelecek bekliyor
Demografik yapımızdaki dramatik değişimi bundan ayrı göremeyiz. Birileri tehditlere karşı gözlerini kapatmış durumda. En iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun azalışa döneceğine işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Ülkemizi ve milletimizi nüfus konusunda endişe verici gelecek bekliyor.
Biz içi boş kavramlar uğruna kavga ederken, milli bünyemizi böyle zayıflattılar. Ülkemize büyük bir pusu kurdular. Yanlış eğitim politikasıyla, yanlış nüfus politikasıyla milletimize güç ve zaman kaybettirdiler. Aynı ihaneti muhalefet eliyle devam ettirmeye çalışıyorlar.
Aile kurumu tehdit altında
Cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu muhalefet yapıyor. Milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerdeki yolsuzlukları ibretle takip ediyoruz.
Toplumun temeli olan aile kurumu ülkemizde de tehdit ve tehlike altında. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın örselendiği bir dönemin içindeyiz. Mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil, Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız.
Avrupa sürekli dışarıdan göçmen alıyor. Bunun için sosyal medya dahil her türlü propaganda aracını kullanıyorlar. Türkiye'yi karalayan, ülkemizi kötüleyen paylaşımların çoğu bu kara propagandanın ürünüdür. Eş zamanlı olarak yabancı düşmanlığı körüklenerek ekonomimize ve diplomasimize zarar verilmek isteniyor. Suriye'den, Türk Cumhuriyetlerinden gelen misafirlerimiz olmasa pek çok sektörün sıkıntıya düşeceğine inanıyoruz. Bu tercih ettiğimiz bir durum değil ama vaka böyle.
İrfanımızı kaybetme tehlikesindeyiz
Kendi nüfusumuzu kendi insanımızla artırmak için bir dizi önlem aldık ve uygulamaya başladık. Meselenin inanç, kültür ve medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız. Zihinleri değiştirmeden, yanlış algıları yıkmadan hedeflediğimiz noktaya varamayız.
Yitik kaybedildiği yerde aranır. Biz irfanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Ecdat on yıllar süren savaşlar, yokluklar, baskılar, zulümler döneminin taşlı yollarını irfanın rehberliğiyle aşmayı başarmıştır. Önce irfanımıza sahip çıkacağız, dirilteceğiz ve kendimize geleceğiz.