Terörist İsrail ordusunun eski Genelkurmay Başkanı Moshe Yaalon, halefini “Gazze’de savaş suçu işlemeleri için asker göndermekle” suçladı ve İsrail hükümetini “Yahudi ahlâkıyla bağını koparmakla” itham etti.
Yahudi bakanları topa tuttu
Perşembe günü Yahudi Ynet haber sitesine verdiği röportajda, 2013–2016 yılları arasında Başbakan Benjamin Netanyahu’nun savunma bakanlığını da yapan Yaalon, Hamas’ın elindeki esirlerin kaderine terk edildiğini ve Gazze’de “etnik temizlik” hareketi yürütüldüğünü söyledi.
Yaalon, mevcut Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’i de sert sözlerle eleştirerek, “açıkça yasa dışı emirleri” durdurmadığını ve “askerlerine savaş suçu işlettirdiğini” ifade etti.
“Adına ister etnik temizlik deyin, ister tehcir, ister sürgün – bu bir savaş suçudur” diyen Yaalon, aşırı sağcı Yahudi bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben Gvir’in öncülük ettiği, Gazze Şeridi’nin tamamının işgal edilmesini ve Filistinli nüfusun tahliyesini öngören planları bu sözlerle tanımladı.
Yaalon, 1973 Orta Doğu Savaşı ve 1982 Lübnan işgalinde görev almış bir isim olarak “Smotrich ve Ben Gvir’in derdi Hamas’ı değiştirmek değil; onların istediği İsrail askeri yönetimi ve sivil idaresidir. Bunu açık açık söylesinler: Gazze’yi işgal edecekler ve etnik olarak temizlendikten sonra oraya Yahudi yerleşimleri kuracaklar. Bunu ilan etsinler” ifadelerinde bulundu.
Pazartesi günü İsrail Maliye Bakanı Smotrich, “Sonunda Gazze Şeridi’ni işgal edeceğiz. İşgal kelimesinden artık korkmayacağız… Hamas’ı halktan ayırıyor, şeridi temizliyor, rehineleri geri alıyor ve Hamas’ı yeniyoruz” demişti.
"Savaşın bitmesi, Netanyahu'nun gitmesi demektir"
Eski Genelkurmay Başkanı, 2016 yılında Likud Partisi’nden ve Netanyahu’nun savunma bakanlığı görevinden istifa ettikten sonra merkez sağ Mavi-Beyaz ittifakına katılan Moshe Yaalon, Başbakan Netanyahu’yu kendi kararlarının sorumluluğunu almamakla ve siyasi olarak hayatta kalabilmek için Gazze’deki savaşı uzatmakla suçladı.
Yaalon, Ynet’e verdiği demeçte, “Askerleri savaş suçları işlemeye gönderiyorsunuz, sonra da [ordunun] orada sonsuza kadar kalacağını söylüyorsunuz… Eğer bu karar kabineden çıktıysa, o zaman sen söyle Netanyahu, Genelkurmay Başkanının arkasına saklanma,” dedi.
“Genelkurmay Başkanı ordunun içindeki bir komutandır. Netanyahu onun arkasına saklanıyor ve sonra herkesi suçluyor. 7 Ekim’in sorumluluğunu hâlâ üstlenmedi, ki bu her şeyden önce onun sorumluluğudur,” diyen Yaalon, Netanyahu’ya doğrudan eleştirilerde bulundu.
“Buradaki her şey zaman kazanmak ve bu savaşa tutunmakla ilgili; çünkü savaşın bitişi, Netanyahu’nun görev süresinin bitişidir,” diye ekledi.
“Bu hükümet, Yahudi ahlâkıyla ve İsrail Devleti'nin çıkarlarıyla bağını kaybetmiştir,” diyen Yaalon, hükümeti Gazze'deki esirleri terk etmekle de suçladı.
“Benim açımdan —detayları bilen biri olarak söylüyorum— tüm kaçırılanlar serbest bırakılabilirdi,” diye ekledi.
“Tabii ki bir bedel ödenmesi, güvenlik mahkûmlarının salıverilmesi gerekiyordu; bu da az bir mesele değil. Ama 7 Ekim’den sonra, Kasım-Aralık 2023’te yapılması gereken buydu.”
Netanyahu’nun “vicdanım rahat” açıklaması sorulduğunda Yaalon şu yanıtı verdi: “Netanyahu onları terk etti… Ne zaman böyle uzun bir savaş yaşadık ki?
“Bunun sorumlusu kim? Vicdanın rahat bir şekilde uyuyabiliyor musun?
“Bu savaş 19 aydır sürüyor, tarihimizin en uzun savaşı… Ve onun ilgilendiği tek şey iktidarda kalmak. Başka hiçbir kaygısı yok, güvenlik kaygısı da yok.”
Middle East Eye