FETÖ’nün yeniden yapılandığına dair elde edilen deliller doğrultusunda Türkiye genelinde yeni operasyonlar düzenlendi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 60 ilde eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi.
Terör ve Örgütlü Suçlar ile Organize Suçlar birimlerinin koordinasyonunda başlatılan operasyonda, örgüte finansal destek sağladıkları tespit edilen 371 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Gıda kolisi ve yardım faaliyeti adı altında para topladıkları belirlenen şüphelilerin yaklaşık 7,5 milyon liralık para trafiği oluşturduğu tespit edildi. Gözaltına alınanların sayısı 252’ye yükselirken, 78 şüphelinin yurt dışında olduğu, 41 kişi hakkında ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
Soruşturmada elde edilen MASAK raporları, dijital materyal incelemeleri, banka hareketleri ve tanık beyanları şüphelilerin FETÖ’ye bağlı “örgüt imamları”yla bağlantılı hareket ettiğini ortaya koydu. Şüphelilerin, gıda ve insani yardım görünümünde örgüte para aktardıkları; bu paraların da örgüt üyelerine, yurt dışına kaçan mensuplara ve “himmet” havuzlarına yönlendirildiği öğrenildi.
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Dışişleri Bakanlığı’ndaki FETÖ yapılanmasına yönelik ayrı bir soruşturma yürütüldü. Soruşturma kapsamında, FETÖ’nün “mahrem hizmetler” olarak adlandırdığı gizli haberleşme sistemiyle örgüt bağlantısı kurduğu tespit edilen 8 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerden 3’ünün aktif Dışişleri personeli olduğu, 5’inin ise daha önce meslekten ihraç edildiği bildirildi.
Şüphelilerin, örgüte ait sabit hatlar üzerinden periyodik aramalar yaptıkları, örgütsel toplantılara katıldıkları ve ByLock haberleşme sistemini kullandıkları belirlendi. Ankara merkezli soruşturma 4 ilde eş zamanlı olarak sürdürülürken, gözaltı işlemleri Mali Suçlarla Mücadele ve TEM ekipleri tarafından yürütülüyor.
Her iki soruşturma da FETÖ’nün hem finans hem de bürokrasi içindeki yapılanmasına karşı eş zamanlı ve çok yönlü bir mücadele sürdürüldüğünü ortaya koyuyor. Savcılık kaynakları, örgütün yeni yöntemler ve görünürde “yardım” faaliyeti gibi sivil görünümlerle varlığını sürdürmeye çalıştığını, ancak güvenlik birimlerinin özellikle dijital izler ve mali takip yoluyla bu faaliyetleri tespit edip adli sürece taşıdığını vurguladı.
AA