Savaş sonrası Gazze'yi kimin yöneteceği tartışmalarına son noktayı koyan Hamdan, Filistin halkının kendi işlerini nasıl yöneteceğini başkalarından öğrenmeye ihtiyacı olmadığını belirtti. "Bizim manda yönetimine ve bize akıl verecek birilerine ihtiyacımız yok" diyen Hamdan, bu tür planların bölgeye istikrar getirmeyeceğini, aksine işgalcinin kontrolünü uluslararası bir maskeyle gizlemeye hizmet edeceğini söyledi. Özellikle eski İngiltere Başbakanı Tony Blair gibi isimlerin bu senaryolarda geçmesinin Filistin halkı tarafından kabul edilemez olduğunu ifade etti.
"Silah bırakmak gündemde bile değil!"
Hamas'ın silah bırakıp bırakmayacağı yönündeki soruya net bir yanıt veren Hamdan, "Böyle bir şey hiçbir zaman söz konusu olmadı. İsrail ile barış anlaşması imzalayanlar dahil hiçbir Filistinli, silahını teslim etmeyi kabul etmez" dedi. Yaşananların, Filistinlilerin direnişe ve silaha ne kadar acil ihtiyaç duyduğunu kanıtladığını savunan Hamdan, uluslararası topluma seslendi: "Eğer gerçek bir çözüm isteniyorsa, Filistin'in silahlarına değil, İsrail'in işgaline odaklanılmalıdır. Çözümün tek yolu işgali sona erdirmektir."
"İsrail anlaşmayı bozarsa hesabını ağır öder"
Mevcut ateşkes sürecini İsrail için bir "fırsat" olarak tanımlayan Hamdan, "İki yıldır direnişi yok etmeyi ve esirleri zorla almayı başaramadılar" dedi. İsrail'in anlaşmayı yeniden baltalaması halinde, arkasında bıraktığı yıkım nedeniyle "öfke dolu bir dünya" ile karşı karşıya kalacağını ve bunun hesabını vermek zorunda kalacağını vurguladı. Anlaşma kapsamında müebbet hapis cezası almış 250 mahkum ile son iki yılda tutuklanan 1.700 Filistinlinin serbest bırakılacağı bilgisini de paylaştı.
Trump ile görüşmeye açık kapı
ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeye yapması muhtemel ziyarette Hamas ile görüşme ihtimaline de değinen Hamdan, bu konuda bir engelleri olmadığını belirtti. "Prensip olarak görüşmeyi reddettiğimiz tek taraf işgalci güçtür. Trump ile görüşmeye mani bir durum yok" diyerek diplomasiye kapıyı araladı.