Haberler

Gazze can derdinde, Suudiler Hamas'ı devre dışı bırakma peşinde!

Gazze'de soykırım sürerken Suudilerin önceliği Filistin direnişini kırmak. İsrail'le normalleşme hayallerine engel ve milyarlarca dolarlık ekonomik vizyonlarına tehdit olarak gördükleri Hamas'ı silahsızlandırıp, yerine kendilerine sadık bir Filistin Yönetimi'ni finanse etmeyi hedefliyorlar.

Abone Ol

Middle East Eye'ın gördüğü rapora göre, krallığın temel niyetlerinden biri "Gazze'de uluslararası bir barış gücünün konuşlandırılmasını desteklemek." Suudi Arabistan'ın da, diğer Arap ve Müslüman çoğunluklu ülkelerle birlikte böyle bir güce askerî katkı yapabileceği bir süredir konuşuluyordu.

Belgede, bu adımların "krallığın Gazze Şeridi ve Filistin topraklarında istikrarı artırmaya yönelik vizyonunu sunma amacı" taşıdığı ifade ediliyor. Rapora göre bu vizyon, "Hamas'ın yönetimdeki rolünü marjinalleştirerek" ve Filistin Yönetimi'ni "Filistin halkının 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir devlet arzusuna hizmet edecek şekilde" reforme ederek hayata geçirilecek.

Riyad yönetimi, Hamas'ın "barış çabalarını engellediğini ve bölünmeleri derinleştirdiğini" savunarak devre dışı bırakılması gerektiğini belirtiyor. Belgeye göre bu, "tarafsızlığı garanti altına alan uluslararası ve bölgesel anlaşmalar yoluyla kademeli" bir silahsızlandırma ile mümkün olabilir. Ayrıca yönetimin yavaş yavaş Filistin Yönetimi'ne devredilmesinin Hamas'ın rolünü azaltacağı ve "bu çabaların iki devletli çözüme bağlanması" gerektiği öneriliyor.

FİLİSTİN YÖNETİMİ'NDE REFORM VE FİNANSAL DESTEK

Belgede, bu çabaların Mısır, Ürdün ve Filistin Yönetimi ile istişare içinde yürütüleceği belirtiliyor. Hamas'ın 2006'daki seçim zaferinin ardından yaşanan gerilim sonrası El Fetih'in domine ettiği Filistin Yönetimi'nin 2007'den beri Gazze'de varlığı bulunmuyor.

Sızdırılan rapora göre Suudi Arabistan, "yolsuzlukla mücadele etmek", verimliliği artırmak ve tüm Filistinli grupların daha iyi temsil edilmesini sağlamak için Filistin Yönetimi'nde kurumsal reformlar istiyor. "Yönetimin reforme edilmesi, ulusal birliği sağlamak ve etkili, şeffaf bir yönetim için temel bir direktir," ifadeleri raporda yer alıyor.

Suudi Arabistan'ın, Filistin Yönetimi'nin halka temel hizmetleri sunabilmesi için mali ve teknik destek sağlayacağı belirtilirken, bu desteğin miktarına dair bir bilgi verilmiyor.

Rapor ayrıca, "tüm grupları Filistin Yönetimi şemsiyesi altında bütünleştirerek ulusal uyumu artırmak" amacıyla bir Filistin ulusal diyalog süreci çağrısında bulunuyor. Krallığın bu diyaloğu desteklemek için "bölgesel çalıştaylar ve konferanslar" düzenleyeceği de ekleniyor.

Ancak belgede, bu diyalog sürecine Hamas'ın dahil edilip edilmeyeceğine dair bir bilgi yer almazken, raporun hiçbir yerinde İsrail'in adının geçmemesi dikkat çekiyor.

DİPLOMATİK ARKA PLAN VE ŞARM EL-ŞEYH ZİRVESİNDEKİ GERİLİM

Raporun tarihi 29 Eylül. Bu tarih, Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda İsrail'in Gazze'deki soykırımını durdurmak için acil uluslararası eylem çağrısı yapmasından sadece bir gün sonrasına denk geliyor.

Yaz boyunca Suudi Arabistan ve Fransa, 68 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği soykırımı sona erdirecek, bölgeye uluslararası bir güvenlik gücü yerleştirecek ve İsrail-Filistin diyaloğunu başlatacak bir Gazze anlaşması için baskı yapmıştı.

Ekim ayı başlarında ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu'daki bazı devletlerin de yardımıyla kendi ateşkes anlaşmasını dayatmış olsa da, Suudi-Fransız önerisindeki birçok unsurun bu anlaşmaya dahil edildiği görülüyor.

Ateşkesin ardından Trump, dünya liderlerini Gazze'nin geleceğini görüşmek üzere Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde bir zirvede topladı. Ancak Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın zirveye katılmaması dikkat çekti. Mısırlı, Suudi ve Emirlik kaynakları, bu durumu iki liderin anlaşmada istedikleri kadar ön planda olmamalarından duydukları hayal kırıklığına bağladı.

İSRAİLLİ BAKANDAN SERT TEPKİ: "DEVELERİNİZE BİNMEYE DEVAM EDİN"

Washington, Körfez'deki müttefikleri BAE ve Bahreyn'in ardından Suudi Arabistan'ın da İsrail ile açık ilişkiler kurmasını istiyor. Ancak İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Filistin devletinin kurulması karşılığında Suudi Arabistan ile yapılacak herhangi bir anlaşmayı reddedeceklerini söyledi.

Tzomet Enstitüsü tarafından düzenlenen bir konferansta konuşan Smotrich, "Eğer Suudi Arabistan bize Filistin devleti karşılığında normalleşme teklif ederse, o zaman hayır, teşekkürler dostlarım," dedi ve ekledi:

"Siz Suudi çölünde develerinize binmeye devam edin. Biz kendi ekonomimizi, toplumumuzu ve devletimizi yapmayı bildiğimiz harika şeylerle geliştirmeye devam edeceğiz."

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }