Haberler

Gazze'de yaşam alanı hapishane hücresinden küçük

Gazze’de kişi başına düşen yaşam alanı 24 metrekareye kadar geriledi. Bu alan, Amerika'nın Guantanamo’ üssündeki tutuklulara tanınan alandan bile daha az. 2.3 milyon insan, abluka, yıkım ve salgın tehdidi altında hayatta kalmaya çalışıyor.

Abone Ol

İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı askeri harekât kapsamında Gazze Şeridi’nde yürütülen faaliyetler, yalnızca klasik çatışma parametrelerinin ötesine geçerek, uzun vadeli demografik ve coğrafi dönüşüm hedeflerine dayalı çok katmanlı bir stratejiyi yansıtmaktadır.

Nüfus %10 Azaldı

375 kilometrekarelik alana sıkışmış 2.3 milyon nüfusa sahip Gazze’de, Merkez İstatistik Kurumu’nun yayımladığı Temmuz 2025 verilerine göre, nüfus %10 oranında azalmış durumdadır. Ölümler, göçler, kayıplar ve doğum oranlarındaki düşüş nedeniyle nüfus 2 milyon 114 bin 301 seviyesine gerilemiştir. Bu çerçevede, İsrail’in saldırılarının sadece askeri değil, demografik etkiler doğurduğu kaydedilmektedir.

Hapishaneden Daha Küçük Bir Alana Sıkıştılar

Nüfus azalmasına rağmen alanın daha da daraltılması, kişi başına düşen yaşam alanını 24 metrekareye kadar düşürmüştür. Uluslararası kurumlar, bu rakamın Guantanamo hapishanesindeki hücresel alanlardan dahi daha düşük olduğunu belirtmektedir. Bu durum, mevcut abluka koşullarında yaşanabilir alanı en aza indirme ve nüfus hareketliliğini belirli bölgelere kanalize etme stratejisiyle birlikte değerlendirilmektedir.

ABD ve İsrail ortaklığıyla kurulan Gazze Yardım Vakfı (GHF) çatısı altında oluşturulan yardım merkezlerinin Refah ve Han Yunus bölgelerinde yoğunlaştırılması, insani yardım tedarikinin coğrafi olarak sınırlanmasını ve sivil nüfusun belirli bölgelere yönlendirilmesini beraberinde getirmiştir. Yardım merkezleri çevresinde gıda temini için toplanan yaklaşık 800 sivil, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu şehit edilmiştir. Bu gelişmeler, yardım alanlarının askeri angajmanla iç içe geçmesine dair yapısal riskleri gözler önüne sermektedir.

Binalar Ve Altyapı Yerle Bir Ediliyor

İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin %65 oranında alan kontrolü sağladığı açıklanırken, kalan bölgelerde aktif yapı stoğu hedef alınarak, kontrollü yıkım süreçleri işletilmektedir. Kuzeyde Beyt Hanun, Cibaliye, Gazze şehir merkezi; güneyde ise Refah, Han Yunus ve Abasan el-Kebira gibi alanlarda operasyonel yıkım faaliyetleri raporlanmaktadır.

BM, AB ve sivil toplum örgütleri; altyapı, su temini, sağlık ve barınma sistemlerinin tahrip edilmesini “kolektif cezalandırma” kapsamında değerlendirmekte olup, bu tür müdahalelerin uluslararası insancıl hukukla olan uyumsuzluğuna dikkat çekmektedir.

Amnesty International, Human Rights Watch ve Euro-Med Monitor gibi kuruluşlar; askeri hedeflerin dışında kalan sağlık merkezleri, eğitim kurumları ve kamu altyapısına yönelik saldırıların “yüksek yoğunluklu yıkım stratejisinin sistematik unsurları” olduğunu belgelemektedir.

Bu bağlamda, nüfusun sivil-asker ayrımı gözetmeksizin maruz kaldığı operasyonlar; yalnızca çatışma yönetimi değil, bölgenin politik ve demografik yeniden yapılandırılması çerçevesinde analiz edilmektedir. Özellikle Refah koridoru boyunca yürütülen faaliyetler, hem insani koridorların kontrol altına alınması hem de sivil direncin psikolojik ve fiziki olarak zayıflatılması stratejisine işaret etmektedir.

''İsteyen Göç Edebilir''

İsrail yönetiminin açıklamaları, “bölgeden ayrılmak isteyenlerin başka ülkelere göç edebileceği” yönündeki söylemlerle, göçün gönüllü değil zorunlu bir çıkış planına dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, etnik temizlik ve bölgesel yeniden yerleşim başlıkları, uluslararası hukuk çevrelerinde yoğun tartışmalara neden olmaktadır.

Gazze’de yürütülen operasyon, klasik çatışma mantığını aşarak; nüfus mühendisliği, yerleşim sıkıştırması ve psikososyal çöküş hedefli bir yapı arz etmektedir. Bu sürecin uzun vadeli etkileri yalnızca bölgesel güvenlik değil, küresel etik ve hukuki normlar açısından da belirleyici bir sınav niteliğindedir. Uluslararası toplum, mevcut durumu yalnızca bir insani kriz değil, yapılandırılmış bir savaş stratejisinin parçası olarak değerlendirmek durumundadır.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }