Rusya-Ukrayna savaşında cephe hattındaki çatışmalar sürerken, Karadeniz’de dengeleri değiştirecek stratejik bir gelişme yaşandı. Ukrayna istihbarat kaynakları ve uydu görüntüleri, Rus Donanması'nın en güvenli kalesi olarak görülen Novorossiysk limanında, "Kilo" sınıfı bir denizaltının insansız sualtı aracı (UUV) ile vurulduğunu ortaya koydu.
Söz konusu saldırı, sadece askeri bir kayıp değil, deniz savaşları tarihinde konvansiyonel savunma sistemlerini çaresiz bırakan yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Su üstünden "derine" inen tehdit
Bugüne kadar Rus Karadeniz Donanması'na yönelik saldırılarda "Magura V5" gibi İnsansız Su Üstü Araçları (İDA) kullanılırken, bu saldırıda "Sub Sea Baby" adı verilen yeni nesil bir sualtı dronunun kullanılması harp sahasında dengeleri değiştirdi.
Askeri uzmanlar, su üstü dronlarının radar ve görsel temasla tespit edilip makineli tüfeklerle imha edilebildiğini, ancak suyun altından ilerleyen bu yeni nesil araçların tespitinin neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor. Liman içi gibi sığ ve gürültülü sularda sonar sistemlerinin yetersiz kalması, bu "robotik torpidoları" görünmez kılıyor.
"Güvenli Liman" kavramının çöküşü
Rusya, Kırım'daki Sevastopol üssünün sık sık hedef alınması üzerine stratejik varlıklarını anakarasındaki Novorossiysk limanına çekmişti. Ancak bu saldırı, Rus Donanması'nın Karadeniz'in en doğusundaki, en korunaklı limanında dahi güvende olmadığını kanıtladı.
Liman girişlerindeki geleneksel çelik ağlar ve bariyerlerin altından geçebilen veya pusuya yatıp ("loitering") hedef limana girdiğinde aktif hale gelen bu sistemler, "güvenli bölge" kavramını fiilen ortadan kaldırdı.
Asimetrik savaşın zirvesi: Maliyet ve Etki
Saldırının hedefi olan ve NATO kod adı "Kilo" olan denizaltılar, Ukrayna şehirlerini vuran Kalibr seyir füzelerinin fırlatma platformu olmasıyla biliniyor. Sessizliği ve stratejik önemi nedeniyle değeri 400-500 milyon doları bulan bir denizaltının, maliyeti birkaç yüz bin dolarla ifade edilen bir dron ile devre dışı bırakılması, asimetrik savaşın ulaştığı tehlikeli boyutu gözler önüne seriyor.
Daha önce kuru havuzda (karada) vurulan Rostov-on-Don denizaltısının aksine, bu kez bir denizaltının sudayken ve bir başka sualtı aracı tarafından vurulması, literatürde bir ilk olma özelliği taşıyor.
Sualtı haberleşmesinde teknolojik atılım
Analistler, su altında radyo dalgalarının ve GPS sinyallerinin çalışmadığına dikkat çekerek, Ukrayna'nın bu operasyonu gerçekleştirebilmesinin büyük bir mühendislik başarısı olduğunu vurguluyor. Dronun ya yüksek otonomiye sahip yapay zeka ile hedefini kendisinin bulduğu ya da hibrit bir seyir izleyerek terminal safhaya kadar yüzeyden veri aldığı tahmin ediliyor.
Rusya Savunma Bakanlığı henüz resmi bir hasar tespiti yayınlamasa da, uluslararası savunma çevreleri bu olayı, deniz savaşlarında "Dreadnought" anına benzer tarihi bir kırılma noktası olarak yorumluyor.