Osmanlı irfan ve edebiyat geleneğinin en müstesna simalarından İsmâil Hakkı Bursevî’nin derinlikli şahsiyetini yansıtan Sübhatü’s-Sâlikîn, üç asır sonra nihayet okuyucusuyla yeniden buluştu. Eser, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından, Bursevî’nin vefatının 300. yılı vesilesiyle iki cilt hâlinde neşredildi.
Yaklaşık kırk yılını Bursevî’nin eserlerini toplamaya vakfeden Seyyid el-Hâc Mahmûd Nâsıh el-İstanbulî tarafından derlenen eser, Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi’nde 1700 numara ile kayıtlı yazma nüshadan hareketle Doç. Dr. M. Murat Yurtsever tarafından ilmî titizlikle hazırlandı. Toplamda 2400 Türkçe aruz şiiri, 115 hece vezniyle kaleme alınmış manzume, Arapça ve Farsça şiirlerle birlikte 500’den fazla mensur metin ihtiva eden külliyat; bir yandan divan tertibine uygun dizgisiyle edebî bir hazinedir, bir yandan da Bursevî’nin tasavvufî ve fikrî dünyasının panoramasını sunar.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu’nun “Edebiyat ve Sanat Serisi / Tarih ve Toplum Bilimleri Serisi” kapsamında yayımlanan eser, iki ciltlik bir set olarak okura sunuldu. Kurumun resmî satış platformunda 1.250 TL bedelle satışa çıkarılan eser, kısa sürede tükenerek “stokta yok” konumuna geldi. Bursa’da düzenlenen tanıtım toplantısında, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı başta olmak üzere ilim ve kültür camiasının mümtaz simaları hazır bulundu.
Sübhatü’s-Sâlikîn’in neşri, sadece bir edebiyat hadisesi değil; Osmanlı düşünce dünyasının kayıp halkalarından birinin yeniden zincire eklenmesidir. Bursevî’nin kaleminde şiir, tasavvufun nağmesiyle birleşirken; mensur pasajlar da tefekkürün berraklığını yansıtır.
Üç yüz yıl sonra gelen bu büyük neşir, hem tarihî mirasımıza vefa, hem de bugünün insanına irfan yolunda yeni bir menzil sunmaktadır.