Haberler

İzmir’deki hadisenin faili Kemalist eğitim sistemi

Balçova’daki saldırı, Kemalist eğitim sisteminin ürettiği nesli gözler önüne seriyor. Manevî değerlerden uzak, ahlâk temeli zayıf bırakılan gençler, başıboşluğa itilerek suça sürükleniyor ve bu sistem değişmeden benzeri hadiselerin gerçekleşmesi kaçınılmaz hale geliyor.

Abone Ol

İzmir Balçova’da polis merkezine düzenlenen saldırıda iki polisimiz katledildi, biri ağır iki polis yaralandı. Henüz 16 yaşındaki saldırganın bu menfur eylemi, Türkiye’yi yasa boğdu. Saldırganın dedesi Hamza Bigül, yaşadığı büyük şoku şu sözlerle dile getirdi:

Ben bittim. Dün geceden beri gözümde uyku yok. Eren’den böyle bir şey beklemiyorduk. Okula gidip geliyordu, hep takdirname getiren bir çocuktu. Sakin sakin gelip otururdu. Ne olduğunu bilemiyorum. Aklım yetmiyor. Onu nasıl büyüttüm ben? Saygılı bir çocuktu, ama bizi ciğerimizden yaktı. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin, Allah’ım bana sabır versin.

Eğitim Sisteminin Çıkmazı

Bu acı hadise, Türkiye’de yıllardır süregelen eğitim çıkmazını bir kez daha gözler önüne serdi. Çocuklar ailede iyi bir şekilde yetiştirilse dahi, okulun yönlendirmesi, sosyal mecraların tesiri ve çevrenin yanlış telkinleriyle bambaşka bir yola sapabiliyor. Bunun en büyük sebebi, eğitim sisteminin Kemalist vesayet altında, laik ve Batıcı bir müfredat dayatmasıyla şekillendirilmiş olmasıdır.
Okullarda İslâmî değerlerden uzak, Batı merkezli bir anlayışın hâkim kılınması, gençlerin ruhunu başıboş bırakıyor. Bu boşluk, terör örgütleri ve sapkın fikirlerin nüfuz edebilmesi için en elverişli ortamı oluşturuyor.
Ahlâkî temelin zayıf bırakıldığı, manevi eğitimin yer almadığı bir sistemde çocukların sağlıklı bir fert olması bekleniyor; fakat bu mümkün olmuyor. Eğitim düzeni köklü bir değişime uğramadan bu problem çözülmeyecek.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }