Haberler

Maduro: ABD’nin tek otorite dönemi çoktan kapandı

ABD’nin Karayipler’deki askeri hareketliliği ve CIA operasyonlarıyla Venezuela’yı kuşatma girişimi, Caracas yönetimi tarafından egemenliğe yönelik açık bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Devlet Başkanı Nicolas Maduro, “tek otoriteye boyun eğdirme dönemi kapandı” diyerek ABD’ye meydan okurken, ülkesinin barıştan yana olduğunu ancak her saldırıya karşı direneceğini vurguladı.

Abone Ol

Venezuela’da son dönemde yaşanan gelişmeler, Latin Amerika’nın geleceğini belirleyecek yeni bir güç mücadelesine işaret ediyor. Washington yönetiminin Karayipler’deki askeri hareketliliği, Venezuela açıklarına savaş gemileri ve denizaltılar göndermesi, bölgede fiilen bir baskı ve kuşatma politikası yürütüldüğünü gösteriyor. ABD bu hamleleri “uyuşturucu kartelleriyle mücadele” bahanesiyle meşrulaştırmaya çalışsa da Caracas yönetimi için bu durum, doğrudan egemenliğe yönelmiş açık bir tehdit olarak görülüyor.

Başkent Caracas’ta düzenlenen Ulusal Egemenlik ve Barış Konseyi toplantısında konuşan Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesinin barıştan yana olduğunu vurguladı. Maduro, “Karayipler’de ya da Latin Amerika’da savaş istemiyoruz, sadece barış istiyoruz.” diyerek ABD’nin provokasyonlarına karşı diplomatik bir duruş sergiledi.

Maduro konuşmasında ABD’nin küresel tahakkümüne de mesaj gönderdi. “ABD emperyalizmi herkesi tek bir düşünceye, tek bir düzene ve tek bir otoriteye boyun eğdirmeye çalışıyor, ancak bu dönem çoktan kapandı.” ifadeleriyle Washington’un ideolojik hegemonyasına meydan okudu. CIA’nin Afganistan, Irak, Libya, Arjantin ve Şili gibi ülkelerde yol açtığı yıkımları hatırlatarak, Latin Amerika ülkelerinin ortak bir direniş hattı kurması gerektiğini söyledi. Bu açıklamalar, ABD’nin Venezuela’ya yönelik rejim değiştirme planlarına karşı bölgesel bir dayanışma çağrısı anlamına geliyor.

Caracas yönetiminin tepkisi yalnızca söylemle sınırlı kalmadı. Maduro, olası bir saldırıya karşı ülke genelinde 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini açıkladı. ABD Savunma Bakanlığı’nın “rejim değişikliği dahil her türlü operasyona hazırız” açıklamasına karşılık, Venezuela ordusu ve halk güçleri ülke savunmasını ulusal onur meselesi hâline getirmiş durumda.

ABD’nin Karayip Denizi’nde yürüttüğü askeri faaliyetler ve “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle Venezuela açıklarında teknelere yönelik saldırıları, uluslararası hukuka açıkça aykırı eylemler olarak değerlendiriliyor. Bu durum sadece Caracas yönetiminin değil, Latin Amerika’daki birçok ülkenin de tepkisini çekiyor. Çünkü bu saldırılar, ABD’nin kıtanın egemen devletlerine karşı uyguladığı klasik müdahale yöntemlerinin güncel bir versiyonu olarak görülüyor.

Maduro ayrıca ABD’de yaşayan Venezuelalı göçmenlerin ırkçı ve ayrımcı söylemlere maruz kaldığını dile getirerek, Washington yönetiminin Venezuela halkını suç örgütleriyle özdeşleştiren propaganda yürüttüğünü ifade etti. “Venezuelalı halk onurlu, dayanışmacı ve çalışkandır. Onları kötü, üstün ırkçı beyazları ise iyi gösteren hikâyelere son verilmelidir.” sözleri, ABD’nin sadece askerî değil, kültürel ve psikolojik bir kuşatma yürüttüğüne işaret ediyor.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }