Ağustos 2025’te ilan edilen kıtlık durumuna kıyasla kaydedilen iyileşmelere rağmen, bölge nüfusunun büyük kısmı hayatta kalma mücadelesi veriyor. IPC analizleri, gıda güvensizliği yaşayan 1,6 milyon kişiden 1,03 milyonunun "kriz" seviyesi olan 3. aşamada bulunduğunu gösteriyor. Daha ağır bir tabloyu ifade eden "acil durum" (4. seviye) kategorisinde 571 bin kişi yer alırken, 1900 kişi doğrudan "kıtlık" (5. seviye) şartlarıyla pençeleşiyor. Bu istatistikler, bölgedeki genel durumun "kritik" vasfını muhafaza ettiğini kanıtlıyor.
Raporun en sarsıcı bölümlerinden birini ise çocukların ve annelerin sağlık durumu oluşturuyor. Ekim 2025 ile Ekim 2026 dönemini kapsayan öngörüler, 6-59 ay aralığındaki yaklaşık 101 bin çocuğun akut yetersiz beslenme vakasıyla karşı karşıya kalacağını ortaya koyuyor. Bu vakaların 31 bininin hayati tehlike arz eden "ağır" kategoride yer alması bekleniyor. Ayrıca, acil beslenme desteğine ihtiyaç duyan hamile ve emziren kadın sayısının 37 bin civarında seyredeceği tahmin ediliyor.
Gazze’deki mevcut durumun aşırı hassas olduğu belirtilen raporda, şimdiye kadar elde edilen kazanımların tamamen dış yardımlara bağlı olduğu vurgulandı. İyileşmenin sürmesi; insani ve ticari erişimin kesintisiz, genişletilmiş ve sürdürülebilir bir yapıda devam etmesine bağlı görünüyor. Uzmanlar, yeniden başlayacak çatışmaların veya insani yardımların durmasının büyük bir felakete sebep olduğu uyarısında bulunuyor. Böyle bir "en kötü senaryo" gerçekleştiği takdirde, Nisan 2026 ortasına kadar Gazze Şeridi’nin tamamının yeniden topyekûn bir kıtlık tehlikesiyle yüzleşmesi kaçınılmaz bir gerçek olarak duruyor.