İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında, bazı ünlü isimlerin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığına dair makul şüpheler tespit edildi. Bu çerçevede oyuncu İrem Sak, sosyal medya fenomeni Danla Bilic, Mümine Senna Yıldız ve şarkıcı Aleyna Tilki düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda gözaltına alınırken; Melisa Döngel, Yusuf Güney ve Cihan Şenözlü’nün yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Yurt dışında oldukları belirlenen Şeyma Subaşı, Şevval Şahin ve Mert Vidinli hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. Operasyonlarda Mümine Senna Yıldız’ın evinde 5 gram esrar ele geçirildi. Soruşturmanın, etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilen Sercan Yaşar’ın ifadeleri doğrultusunda derinleştirildiği bildirildi.
İşte laik-seküler yaşamın içler acısı manzarası
İşte toplumumuzda sanatçı sıfatıyla vitrine çıkarılan ve gençlere rol model olarak sunulan kesimlerin geldiği içler acısı tablo budur. Daha önce de benzer operasyonlarla ortaya saçılan bu manzara, sahne dünyasında yer alanların önemli bir bölümünün gayri meşru hayat, uyuşturucu, içki, fuhuş, kumar ve daha pek çok ahlaki çöküntüyle iç içe yaşadığını göstermektedir.
Zaten ahlaki bakımdan ciddi bir çözülme yaşanan bu dönemde, söz konusu tablo çöküşü daha da derinleştirmekte ve toplumu açık bir bataklığa doğru sürüklemektedir. Dikkat çekici olan husus, bu kesimlerin her fırsatta laik-seküler değerlere bağlılıklarını dile getirmesi ve yüz yıldır savunulan bu anlayışın insanı hangi noktaya taşıdığının somut şekilde ortaya çıkmasıdır.
Az miktarda maddi imkâna ulaşanların dahi bu hayat tarzı içinde savrulması, laik-seküler yaşam biçiminin toplumu sürüklediği çıkmazı açıkça göstermektedir.
Buna rağmen aynı değerlerin ekranlar ve sosyal mecralar üzerinden sürekli dayatılması, meselenin vahametini artırırken; toplumun geniş kesimlerinde İslami değerlerin ve İslam kültürünün varlığına yönelik bir farkındalığın da her geçen gün daha güçlü hissedilmesine yol açıyor.