Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Sumud Filosu’na İsrail’in uluslararası sularda yaptığı müdahale sonrası gözaltına alınan aktivistler, Türk Hava Yolları’na ait özel uçuşla Türkiye’ye getirildi. İstanbul Havalimanı’nda yakınları tarafından çiçeklerle, alkışlarla ve gözyaşlarıyla karşılanan gönüllüler, yaşadıkları zorluklara rağmen moralli döndü. Aktivistlerden gelen ilk açıklamalar ise hem duygulandırdı hem de dikkat çekti: “Türkiye’den korkuyorlar, çünkü biz biriz!”
Sevgi seliyle karşılandılar
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’nin verdiği bilgiye göre, Sumud Filosu’nda yer alan 36 Türk vatandaşının da aralarında bulunduğu toplam 137 aktivist, THY’nin TK6920 sefer sayılı özel uçuşu ile İstanbul’a ulaştı. Eilat yakınlarındaki Ramon Havalimanı’ndan kalkan uçak, 15.40 sularında İstanbul Havalimanı’na iniş yaptı. Karşılama anlarında büyük bir kalabalık, aktivistlere sevgi seliyle kucak açtı.
"Kalan vatandaşlarımız kısa sürede getirilecek"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terörist İsrail güçlerince el konulan Küresel Sumud Filosu teknelerindeki Türkiye vatandaşları ile çeşitli ülke vatandaşlarını taşıyan uçağın İstanbul'a ulaştığını belirterek, "Kalan vatandaşlarımızın da en kısa sürede yurda dönüşleri için çalışmalarımız sürüyor. İnsanlığın vicdanına ses olan yürekli insanlar, cesaretleri ve kararlılıklarıyla zulme karşı onurlu bir duruş sergilediler; adalet ve insani değerler adına verdikleri mücadele ile mazlumların sesi oldular. Hoş geldiniz" dedi.
"Ablukayı kaldırdığımızı düşünüyoruz"
Aktivistler arasında yer alan Yeni Şafak İnternet Yayın Yönetmeni Ersin Çelik, inişin ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin tüm dünyaya örnek bir duruş sergilediğini vurguladı. “Türkiye sadece kendi vatandaşları için değil, herkes için oradaydı. Başka devletler yalnızca kendi insanlarını gözetti ama Türkiye, tüm aktivistlere yardım etti. İnsani yardım malzemesi gönderdi, kumanya yolladı. Bu, devletimizin büyüklüğünü bir kez daha gösterdi.” Çelik, Türkiye’nin insani diplomasi anlayışının sahada somut şekilde hissedildiğini belirterek, “Orada her bir aktivist Türkiye Cumhuriyeti’nin şefkatini ve kararlılığını gördü.” ifadelerini kullandı.
Çelik, sözlerine “Bazı arkadaşlarımızı yaraladılar. Yemek vermediler, su vermediler. Onların artıklarını içmemizi istediler. Kabul etmedik. Ve neticede devletimiz bizi aldı, getirdi. Biz ablukayı kaldırdığımızı düşünüyoruz. Çünkü İsrail'de moraller çok bozuk. İnanılmaz öfkeliler. Çok kızgınlar. Ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bütün dünyanın onlardan nefret ettiğini görmeye başladılar. O yüzden biz üç gün önce ablukayı kırdık.” diyerek devam etti.
"3.5 gün boyunca su vermediler"
Terörist İsrail’in kendilerine insanlık dışı muamelede bulunduğunu belirten Ersin Çelik, terörist Yahudilerin zulmünü aktardı. Aktivistlere “terörist” iftirası atan İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e İngilizce olarak ‘Sensin terörist’, ‘Çocuk katili sensin’ karşılığı verdiklerini belirten Ersin Çelik, “Bize Türk yetkililer gitti deyip manipülasyon yaptılar. 3,5 gün boyunca bize su vermediler. Artıklarını içmemizi istediler. Biz de kabul etmedik. Çeşmeden akan pis sudan azar azar içtik. En son akşam pilav ve yumurta verdiler. Biz güvenilir diye yumurtayı yedik. Reçel verdiler, reçellerden duvar boyası yaptık. Hapishane duvarlara ‘Özgür Filistin’ yazdık. Eylemden de vazgeçmedik. Her dakika eylem yaptık içerideyken.” dedi.
Greta Thunberg'e ağır işkenceler
Çelik, terörist İsrail askerlerinin aktivistlerden Greta Thunberg’e çok ağır işkenceler yaptığını, kendisine ve diğer aktivistlere uygulanan baskının gözler önünde gerçekleştiğini belirtti.
Çelik, “Onu süründürdüler, İsrail bayrağını öptürdüler; Naziler ne yaptıysa aynısını yaptılar” dedi.
Çelik, sözlerine ek olarak, saldırıya uğrayan teknelerde yer alan aktivistlerin muamelelerinin de son derece sert olduğunu belirtti. “Greta daha küçücük bir çocuk. Ona yapılan zulüm kabul edilemez” ifadelerini kullandı.