Özbekistan asıllı 17 yaşındaki genç kız Shokirova Maryamkhon, geçirdiği sağlık sorunları nedeniyle tedavi görmekte olduğu hastaneden alınarak Çatalca Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü. Bu gelişme resmî makamlar tarafından "idari işlem" olarak sunuldu.
Türkiye, uzun süredir sığınmacılara ev sahipliği yapan bir ülke olarak tanınıyor. Ancak son dönemde hızla artan sınır dışı uygulamaları ve “geri gönderme merkezi” politikaları, bu imajla taban tabana zıt bir tabloyu ortaya koyuyor. Maryamkhon’un dosyası bu politikanın vahim bir örneği oldu.
Sağlığına Kavuşturulmak Yerine Sınır Dışı Edildi
Maryamkhon, ciddi bir rahatsızlık nedeniyle hastaneye yatırılmıştı. Ancak tedavi süreci tamamlanmadan, kendisine veya ailesine detaylı bilgi verilmeden, doğrudan Çatalca Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. 17 yaşındaki bir genç kızın tıbbi destek yerine idari işlemle karşılaşması, devletin “insan hayatı”na ne kadar değer verdiğini sorgulattı.
Bu uygulama büyük bir tartışmayı tetikledi. Zira hasta ve refakatsiz bir genç kızın tedavi süreci devam ederken merkezlere kapatılması, hem uluslararası insan haklarına, hem de İslamî değerlerimize aykırıdır.
Geri Gönderme Merkezleri:
Geri Gönderme Merkezleri, kadınlar ve çocuklar açısından, hak aramanın neredeyse imkânsızlaştığı, dış dünyadan kopuk, psikolojik olarak yıpratıcı yapılar hâlini almış durumda. Bu merkezler, çoğu zaman yasal prosedürlerin arkasına saklanarak işleyen, fakat içeride zulüm niteliği taşıyan uygulamaların sürdüğü yerler olarak öne çıkıyor.
Maryamkhon’un durumu, klasik bir bürokratik işlemin ötesinde, doğrudan “muhacir ve mümin bir genç kıza reva görülen toplumsal dışlama ve baskı pratiği” olarak görünüyor. Özellikle Özbekistan gibi dinî baskıların yoğun olduğu bir ülkeye geri gönderilme riski, Maryamkhon’un yaşayacağı zorlukları daha da arttırıyor.
Muhacire Sahip Çıkmak, Kutsal Bir Mesuliyettir
Kur’an’ın “yeryüzünde zayıf bırakılanlara sahip çıkın” emrine rağmen, bir hastanede tedavi görmesi gereken gencin soğuk duvarlı merkezlere gönderilmesi, ne İslam'a, ne hukuka, ne vicdana sığar.
Shokirova Maryamkhon derhal serbest bırakılmalı, hukuki koruma altına alınmalı ve tıbbi tedavisine kaldığı yerden devam edilmelidir. Bu genç kızın sesi, susturulmuş binlerce mültecinin sesi olmalı; bu zulüm, geri gönderme merkezlerinde sistematik hâle gelmiş olan tüm uygulamaların sorgulanmasına vesile olmalıdır.