Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yargıçları, İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkarılan tutuklama emirlerinin kaldırılması talebini reddetti. İsrail’in bu talebi, mahkemenin Gazze'deki savaş suçlarına ilişkin yargı yetkisine dair yaptığı itirazın değerlendirilmesi sürecinde geldi. Ancak 9 Temmuz tarihli ve kamuoyuna yeni açıklanan kararda, mahkeme bu talebi gerekçesiz buldu ve sürecin devamına karar verdi.
İsrail ayrıca, işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçlara ilişkin yürütülen daha geniş kapsamlı soruşturmanın da askıya alınmasını istemişti. Ancak mahkeme, bu talebi de reddetti. Hakimler, İsrail'in yargı yetkisine yönelik itirazının hâlâ mahkeme önünde olduğunu ve bu konuda özel bir karar alınana dek mevcut tutuklama emirlerinin yürürlükte kalacağını vurguladı.
İsrail’in, mahkemenin yargı yetkisini tanımaması ve süreci durdurma çabalarına rağmen UCM savaş suçları soruşturmasını sürdürme konusunda kararlı bir tutum sergiliyor. Bu tutum, özellikle ABD'nin yoğun baskılarına rağmen devam ettiriliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir hukuk müşaviri, mahkemenin denetim organına yönelik yaptığı açıklamada, “tüm seçeneklerin masada” olduğunu belirterek açık tehditte bulundu.
ABD Temsilcisi Reed Rubinstein ise ICC’nin yetki aşımına karşı “tüm uygun ve etkili diplomatik, siyasi ve hukuki araçların kullanılacağını” ifade etti. Bu açıklamalar, ICC’ye yönelik ciddi baskı girişimlerinin sürdüğünü ortaya koydu.
Trump yönetimi de benzer bir çizgide ilerliyor. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’ye, 30 Haziran’da yayımladığı bir rapor sonrasında yaptırım kararı alındı. Albanese söz konusu raporda, Google, Amazon ve Microsoft gibi büyük Amerikan teknoloji şirketlerinin, İsrail’in işgal ekonomisinde ve soykırım niteliğindeki uygulamalarında doğrudan rol oynadığını belirtmişti.
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda İngiliz-İsrailli bir savunma avukatı, tutuklama emirlerini geri çekmediği takdirde UCM’nin başsavcısı Kerim Han’ı “yok etmekle” tehdit ettiğini duyurdu. Bu gelişme, İsrail ve destekçilerinin UCM’ye yönelik sistematik baskılarının geldiği tehlikeli boyutu gözler önüne serdi.
Uluslararası kamuoyunun baskılarına ve siyasi tehditlere rağmen, UCM, hem Gazze’deki hem de işgal altındaki topraklardaki savaş suçlarına ilişkin soruşturmasını sürdürmeye kararlı olduğunu gösteriyor.
Middle East Eye