Haberler

Zülfü Livaneli’den geç gelen 'Abdülhamid Han' itirafı

Kemalizm eliyle yıllarca “Kızıl Sultan” propagandasına maruz bırakılan, kendi tarihine yabancılaştırılan, düşman edilen toplum, Batı’nın gerçek yüzü ortaya çıktıkça kendi tarihine dönüyor. Livaneli, geç de olsa bu fanusu çatlatanlardan oldu. Darısı hâlâ Kemalizm kültünün içine sıkışmış seküler zihinlere.

Abone Ol

Zülfü Livaneli’nin Sultan Abdülhamid’e dair yaptığı son değerlendirmeler, Türkiye’de seküler-Kemalist çevrelerin yıllarca sürdürdüğü tarih anlatısının içten çöküşünü işaret ediyor. Abdülhamid karşıtlığında sembol isimlerden biri olarak bilinen Livaneli’nin, “Benden Abdülhamid’e daha fazla hücum etmemi istediler ama tarihî gerçekler buna izin vermiyor. 34 yıllık hükümdarlığı boyunca yalnızca 11 idam kararı var; onların da biri hariç tamamı adi suçlardan” sözleri, bir özeleştiriden çok daha fazlası.

Bu cümleler, bu milleti kendi tarihine yabancılaştıran politik mühendisliğin ne kadar köksüz olduğunun itirafı. Zira yıllarca Kemalizm eliyle yürütülen propaganda, Batı’nın kanlı ve sömürgeci geçmişini perdeleyip, Abdülhamid Han gibi bir cihan devlet adamını “Kızıl Sultan” diye yaftalayarak milletin hafızasını tahrip etti. Belçika Kralı Leopold’un çocukların kollarını kestirdiği, milyonları katlettiği bir dönemde Abdülhamid Han’a yönelik bu ölçüsüz düşmanlığın, bugün Livaneli gibi bir isim tarafından sorgulanması; Batı merkezli tarih okumasının ne büyük zararlara yol açtığını da ihtar eder mahiyette.

Livaneli’nin, “Batı’yı okudukça onlardan hoşlanmamaya başladım. ‘Avrupa değerleri’ dedikleri şeyler… İnsan hakları, evrensel bildirgeler falan. Avrupa’nın bunlarla uzaktan yakından ilgisi yok. Gazze’de yaptıklarını görmüyor musunuz? Tarihleri baştan sona soykırımlarla dolu.” çıkışı da aynı çerçevenin parçası. Batı’nın demokrasi ve insan hakları maskesi, hem sömürgelerdeki milyonlarca insanın kanıyla, hem de bugün Gazze’de işlenen vahşetin gölgesinde parçalanıyor. Gazze gerçeği, seküler çevrelerin dahi kaçamayacağı bir çıplaklığı ortaya koydu. Batı'nın kanlı, vahşet, zulüm ve sömürgeden ibaret oluşunu gösterdi.

Bu noktada Livaneli’nin sözleri, Türkiye’nin bir asıdır nasıl yönlendirildiğinin ve kandırıldığının fotoğrafı. Bu topluma kendi tarihini kötü gösteren, Batı’nın sahte demokrasisini örnek diye dayatan, kendi medeniyetini küçümseten Kemalist zihniyetin kurduğu cam fanus bir kez daha çatladı.

Livaneli, geç de olsa bu fanusu çatlatanlardan oldu. Darısı hâlâ Kemalizm kültünün içine sıkışmış seküler zihinlere.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }