Sivil Toplum Kuruluşları(mümkünse Batılı sivil toplum kuruluşları da dâhil edilerek) eliyle bütün Müslüman ülkelerden ve dünyanın geri kalanından gelecek vicdan sahibi gönüllülerin Gazze’ye doğru milyonluk kitleler halinde bir “barış” yürüyüşü başlatmalıdır.

Arab devletlerinin kukla rejimleri, Türkiye başta olmak üzere Pakistan, Afganistan ve diğer Müslümanların yaşadığı ülkelerin Amerika ve Batı tarafından askerî ve iktisadî mânâda desteklenen İsrail’e karşı bir askerî operasyon gerçekleştirmesinin güçlüğü dolayısıyla diğer alternatif eylem planları üzerinde durmaya devam ediyoruz. Bunun acziyetin her anlamıyla ne kadar büyük bir sefalet olduğunun şuurundayız, ilerleyen günlerde üzerinde de sıkça duracağız; fakat şimdi öncelik Gazze olduğundan ve vaziyet aciliyet arz ettiğinden fikir teatimize devam ediyoruz.

Hatırlayacak olursanız geçtiğimiz günlerde L-400 TCG Anadolu Amfibi Çıkartma gemisinin ilaç ve gıda başta olmak üzere insanî yardım malzemeleriyle yüklenmesi ve Gazze Kıyısına doğru sefere çıkartılması üzerinde durmuş, böylesine bir girişimin muhtemel neticelerini değerlendirmiştik.

TCG-Anadolu’nun insanî yardım yüküyle Gazze’ye doğru yola çıkartılmasının yanında, Sivil Toplum Kuruluşları(mümkünse Batılı sivil toplum kuruluşları da dâhil edilerek) eliyle bütün Müslüman ülkelerden ve dünyanın geri kalanından gelecek vicdan sahibi gönüllülerin Ürdün ve Mısır’a sevk edilmesi ve bu topraklardaki gönüllülerle birleşerek Gazze’ye doğru milyonluk kitleler halinde bir “barış” yürüyüşü başlatmasıdır.

15 Temmuz’da görüldüğü üzere büyük kitle hareketleri karşısında durabilecek hiçbir güç yoktur!

Ürdün ve Mısırlı siyasî iktidarların da bu işten kendilerini olabildiğince uzak tutmaları ve hatta böylesi bir girişime karşı açıklamalar yapmaları ve hatta son ân’a kadar sınırların güvenliğini sağlamak üzere çabalamaları da son derece yerinde olacaktır. Son kertedeyse eş zamanlı olarak sınırlara yığılan büyük kitlenin önünden çekilmeleri ve dünyanın geri kalanına “biz elimizden geleni yaptık ama artık durduramıyoruz” demeleri kendi pozisyonlarını korumaları için yerinde olacaktır. Bunun yanında yüzlerce parça sivil gemiden mürekkep bir filo hazırlanarak deniz yolundan da Gazze’ye doğru ilerlenecek olursa Siyonist rejim tamamen çaresiz kalacaktır.

Mısır’dan Refah Kapısı, Ürdün’den ise Lut Gölü’nün güneyinden ve denizden Gazze’ye doğru başlatılacak böylesi sivil bir yürüyüş havadan ve karadan yapılan saldırıları sona erdirecek, Amerika başta olmak üzere bölgeye konuşlanmış donanma ve ordu kuvvetlerinin tamamını etkisiz kılacak, Gazze kuşatmasının yarılmasına vesile olacak ve bundan da fazlası senelerdir konuşulan iki devletli çözüm gerçekleşip de Filistinlilerin bağımsızlığının sağlanması adına da son derece yerinde olacaktır.