Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), tam 1024 futbolcuyu bahis (kumar) oynadıkları gerekçesiyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk etti.
Batı taklitçiliği üzerine bina edilen ve maneviyattan yoksun bırakılan mevcut nizam, her alanda olduğu gibi spor sahasında da çürümüştür.
Kemalizmle beraber maneviyattan bilerek ve isteyerek yoksun bırakılan, İslâm’ın hayat verici soluğundan koparılıp Batı’nın süfli hayat tarzına mecbur edilen nesillerin, "spor" adı altında bu bataklığa sürüklenmesi şaşırtıcı değildir. Hâlâ kutsanan ve "çağdaşlık" maskesiyle pazarlanan bu seküler düzen, kurbanlarını ruhsuzlaştırmış, onu sadece midesi ve cebi için yaşayan bir canlıya dönüştürmüştür.
"Spor" değil, kapitalist kumarhane!
Yıllardır "centilmenlik", "fair-play" gibi Batı menşeli süslü kavramlarla makyajlanan futbol endüstrisinin, hakikatte nasıl bir bataklık olduğu bu hadiseyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. İsâm’ın haram kıldığı "kumar" illetini, "bahis" adı altında meşrulaştıran, devlet eliyle teşvik eden, reklamlarla gençlerin zihnine kazıyan bu sistem, kendi eliyle yarattığı canavarın kurbanlarını şimdi sözde disiplin kurullarıyla yargılamaya kalkmaktadır.
İktidarın büyük vebali
Mevcut siyasi iktidar, Kemalist düzenin açtığı bu yaraları sarmak bir yana, o düzenin çarklarını daha da yağlamıştır. Bir yandan manevi değerlerden dem vurup, diğer yandan devletin resmi kurumları eliyle kumarı (İddaa, Milli Piyango, at yarışları vb.) millileştiren, yaygınlaştıran ve bunu bir gelir kapısı olarak gören anlayış iflas etmiştir.
Camilerin yanına bayi açılmasına göz yuman, futbol kulüplerinin formalarına kadar sinen bahis reklamlarına ses çıkarmayan "muhafazakâr demokratlık" Kemalist mirasın üzerine bina ettiği kapitalist işleyişle bu vebale ortak olmuştur. "Kumarı devlet oynatırsa meşrudur" fiili durumunu yaratanlar, bugün o çarkın dişlileri arasına sıkışan 1024 genci yargılama hakkını kendilerinde hangi yüzle buluyor?
PFDK’ya sevk edilen 1000 küsur futbolcuya verilecek cezalarla bu yara kapanmaz. Sivrisinekleri avlamakla bataklık kurumaz. Bataklık, Batı’nın kokuşmuş değerler sistemi ve onu bu topraklara zorla ekmeye çalışan köksüz anlayıştır. Çözüm, sporu da, ticareti de, hayatın her şubesini de "Mutlak Fikir" ölçülerine göre yeniden tanzim etmekten, ahlak temelli Yeni Bir Nizam’ı inşa etmekten geçmektedir!