Dünya Bankası'nın yayımladığı son "Küresel Ekonomik Beklentiler" raporu, dünya ekonomisinin alarm zilleri çaldığını gözler önüne serdi. Rapora göre, artan ticaret gerilimleri ve politik belirsizlikler nedeniyle küresel ekonominin 2025 yılı büyüme tahmini %2,7'den %2,3'e çekildi. Bu oran, küresel finans krizinin yaşandığı 2008'den bu yana, resesyon dönemleri hariç tutulduğunda, en yavaş büyüme hızına işaret ediyor.
Pandemi sonrası beklenen "yumuşak iniş" umutlarının yerini türbülanslı bir döneme bıraktığını belirten Dünya Bankası, dünya genelindeki ekonomilerin neredeyse %70'inde büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti. Banka, küresel bir resesyon beklemediğini belirtse de, mevcut tahminlerin gerçekleşmesi halinde 2020'lerin ilk yedi yılının 1960'lardan bu yana en zayıf büyüme performansı gösteren dönem olacağı uyarısında bulunuyor.
Yatırımlar Yavaşlıyor, Borçlar Tarihi Zirvede
Raporun altını çizdiği en önemli sorunlardan biri, küresel yatırımlardaki yavaşlama ve artan borçluluk. Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) verileri de bu durumu teyit ediyor. Küresel borçlar 2024'te rekor tazeleyerek 318 trilyon dolara ulaşırken, 2025'in ilk çeyreğinde bu rakam 324,3 trilyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Dünya Bankası Başekonomisti Indermit Gill, yatırım artışı yavaşlarken küresel borç seviyesinin tarihi zirvelere ulaştığına dikkat çekiyor. Gelişmekte olan ekonomiler "yüksek borç, yavaşlayan ticaret ve artan belirsizlik" üçgeninde sıkışmış durumda.
Gelişmekte Olan Ekonomiler İçin Zorlu Dönem
Yavaşlamanın faturası en ağır şekilde gelişmekte olan ülkelere çıkacak gibi görünüyor. Bu yıl, gelişmekte olan ekonomilerin yaklaşık %60'ında büyümenin yavaşlaması bekleniyor. Bu durum, bu ülkelerin istihdam yaratma, aşırı yoksulluğu azaltma ve gelişmiş ekonomilerle arayı kapatma çabalarını ciddi şekilde sekteye uğratabilir. Başekonomist Gill, durumu "Asya hariç, gelişmekte olan dünya adeta kalkınmadan yoksun bir bölgeye dönüşüyor" sözleriyle özetliyor.
Temel Riskler: Ticaret Savaşları ve Belirsizlik
Küresel ekonomideki bu karamsar tablonun arkasında yatan ana nedenler olarak artan ticaret gerilimleri ve politika belirsizlikleri öne çıkıyor. Özellikle ABD'nin ithalata yönelik yeni gümrük tarifeleri gibi korumacı politikaların küresel ticareti ve yatırımları olumsuz etkilemesi bekleniyor. Bu belirsizlik ortamı, tedarik zincirlerini zorlarken, üretim maliyetlerini artırıyor ve kritik yatırım kararlarının ertelenmesine yol açıyor.
Gelişmiş Ekonomiler de Nasibini Alıyor
Yavaşlama sadece gelişmekte olan ülkeleri değil, gelişmiş ekonomileri de etkiliyor. ABD ekonomisinin 2025 büyüme tahmini %2,3'ten %1,4'e indirilirken, Avro Bölgesi'nin büyüme beklentisi ise %1'den %0,7'ye çekildi.
Türkiye İçin Not Artışı, Ancak İhracat Uyarısı
Küresel çapta büyüme tahminleri düşürülürken, Dünya Bankası Türkiye ekonomisine yönelik 2025 büyüme beklentisini %2,6'dan %3,1'e yükseltti. Bu yukarı yönlü revizyonda, 2024'ün son çeyreğindeki güçlü performans ve küresel petrol fiyatlarındaki düşüşün etkili olduğu belirtildi. Ancak rapor, sıkı para politikası ve zayıf küresel aktivitenin büyümeyi sınırlayacağını, özellikle en büyük pazar olan Avro Bölgesi'ndeki zayıf talep nedeniyle ihracat büyümesinin sınırlı kalacağını da vurguluyor.