Haberler

Avrupa’da Filistin’in tanınması ve diplomatik etkileri

Avrupa ülkeleri, Filistin’i tanıma adımlarıyla yalnızca işgâlin meşruiyetini reddetmekle kalmıyor, aynı zamanda uluslararası diplomaside yeni bir denge inşa etme arayışına giriyor.

Abone Ol

Avrupa’da Değişen Eğilim

Fransa ve Birleşik Krallık’ın Filistin Devleti’ni tanımaya hazırlanması, diplomasi sahasında dikkat çekici bir değişime işaret ediyor. Bu adım, iki devletli çözümün uluslararası ölçekte tek geçerli yol olarak kabul edildiğini güçlendiriyor. Avrupa’da Portekiz, Malta, San Marino, Finlandiya gibi ülkeler de bu yönde hazırlık içinde. İspanya, İrlanda, Norveç, Slovenya ve Belçika zaten tanıma yönünde somut adımlar atmış durumda.

Geleneksel olarak daha temkinli davranan Kanada ve Avustralya bile tutumlarını yeniden gözden geçirebileceklerini belirtirken, Avrupa Birliği içindeki kademeli yöneliş, mevcut durumun sürdürülemez olduğunu gözler önüne seriyor: İsrail’in yerleşim politikaları, işgâl ve soykırımı uluslararası mutabakata ters düşüyor.

Uluslararası Hukukta Tanımanın Yeri

Uluslararası hukukta tanıma, bir devletin statüsünü teyit eden siyasî bir eylem olarak kabul ediliyor. Montevideo Sözleşmesi’nde belirtilen nüfus, toprak, hükûmet ve diplomatik ilişki kurabilme kapasitesi kriterleri Filistin tarafından asgarî ölçüde sağlanmış durumda. Bugün 148 BM üyesi ülke Filistin’i tanıyor.

Tanıma tek başına işgali sona erdirmeyecek olsa da, Filistin’in uluslararası platformlardaki konumunu güçlendiriyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail işgalini yasa dışı ilan eden danışma görüşleriyle birlikte, yeni tanımalar İsrail’in politikalarını hukuken daha da sorgulanır hâle getiriyor.

Kosova Örneği ve Diplomatik Yansımalar

Kosova’nın bağımsızlığı örneği, benzer bir süreç sunuyor. Sırbistan’ın itirazlarına rağmen geniş tanıma sayesinde Kosova fiilî devletliğini pekiştirdi ve uluslararası kurumlarda yer aldı. Filistin açısından da benzer bir süreç yaşanması ihtimali gündemde. BM Güvenlik Konseyi’nde Amerika’nın veto hakkı Filistin’in tam üyeliğini engelleyebilir, ancak Batılı devletlerin tanıması diplomatik pazarlıklarda Filistin’in elini güçlendirecektir.

Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanıması, İsrail açısından bir “diplomatik gerçeklik testi” niteliği taşıyor. Oslo Anlaşmaları üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, işgâlin devamı, iki devletli çözümü fiilen ortadan kaldırmaya dönük girişimlerdir. Avrupa’nın tavrı, İsrail’in bu koşulları süresiz biçimde dayatamayacağını ortaya koyuyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }