Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla Akdeniz’de seyreden Handala gemisi, son günlerde yaşanan iletişim kesintileri ve İsrail tacizleriyle gündemde. Ancak bu durumun arkasında, asıl olarak İslam ülkelerinin uzun süredir devam eden eylemsizliği ve koordinasyonsuzluğu bulunuyor.

Hamas Sözcüsü Ebu Ubeyde, son iki yılda defalarca “Birlikte hareket edin, abluka zincirini hep beraber kırın” çağrısı yaptı. Hatta geçtiğimiz aylarda “İhanetiniz olmasa bu soykırım olmazdı” diyerek İslam dünyasına sert bir uyarıda bulundu. Buna rağmen, ne diplomatik anlamda ortak bir irade sergilendi ne de Gazze’ye yönelik topyekûn bir insani yardım seferberliği başlatıldı.

Yerli nano helikopter "NanoAlp" ihracata başlıyor
Yerli nano helikopter "NanoAlp" ihracata başlıyor
İçeriği Görüntüle

Handala Gemisi Yardım Gaza War

Bugün Handala gemisi, bu başarısızlığın ve yalnızlığın sembolü hâline geldi. Sabotaj girişimleri, drone tacizleri ve iletişim kesintileri yaşansa da asıl vahim olan, geminin tek başına yola çıkmış olmasıdır. Eğer onlarca, hatta yüzlerce gemi aynı anda Akdeniz’e açılsaydı, İsrail’in bu abluka stratejisi karşısında bu kadar rahat hareket etmesi mümkün olabilir miydi?

Toplanan yardımlar nerede?

İki yıldır Hamas’ın çağrılarına rağmen, Gazze’ye “bir avuç yiyecek” bile ulaşmazken, uluslararası kamuoyunun merak ettiği kritik soru ortada duruyor: Toplanan yardımlar nerede? Milyonlarca dolarlık bağışlar ve tonlarca insani yardım malzemesi, esiri olduğunuz diplomatik statükonuz içinde kaybolmuş ya da adresi belirsiz fonlarda bekler hâlde.

Handala gemisi, Gazze’ye ulaşmaya çalışan bir yardım aracı olmanın ötesinde İslam ülkelerinin üzerine çöken ataletin ve koordinasyonsuzluğun simgesi haline geldi. Bu noktadan sonra ya ortak bir irade gösterilecek ya da bu suskunluk ve dağınıklığın utancı, Gazze’deki soykırımın lekesiyle birlikte İslam dünyasının alnına kazınacak.