Erdoğan, Ukrayna ve Rusya arasında daha önce İstanbul'da gerçekleşen müzakerelerin "dönüm noktası" ve "çok muhteşem bir buluşma" olduğunu belirtti. Bu kapsamda, söz konusu üç lideri de İstanbul'da ağırlayarak ve kendisinin de bu buluşmaya katılarak kenti bir "barış merkezi" yapma arzusunu yineledi. Türkiye'nin gayretleri neticesinde Rus ve Ukrayna heyetlerinin daha önce Türkiye'de bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, "Her iki tarafın da kazanacağı bir barış için samimi çaba içindeyiz. Barış diplomasisinin merkezindeyiz," diye konuştu. Türkiye'nin tavrının net olduğunu ve savaş istemediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı, "Biz bölgemizde çatışma ve zulüm görmek istemiyoruz," dedi.
Konuşmasında Suriye ile ilgili gelişmelere de değinen Erdoğan, "Trump'ın dönüm noktası niteliğindeki açıklamaları sonrası Avrupa ülkelerinin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararından büyük memnuniyet duyuyoruz," şeklinde konuştu. Ayrıca, Suriye Havayolları'nın yakın zamanda Türkiye'ye uçuşlara başlayacağını ve AJet firmasının da Suriye'ye düzenli seferler düzenleyeceğini açıkladı. Erdoğan, Suriye'nin istikrara kavuşmasından tüm komşularının kazançlı çıkacağını ifade etti.
Ankara’nın bu adımı, Türkiye’nin uluslararası sistemdeki dönüşümü doğru okuyarak krizleri fırsata çevirme ve etki sahasını genişletme iradesini açıkça ortaya koyuyor. Bu çabanın başarıya ulaşması halinde, İstanbul’un küresel barış görüşmelerinin simgesel merkezlerinden biri haline gelmesi ve Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesinin uluslararası alanda zirveye taşınması mümkün olabilir. Ancak bu ölçekteki bir zirvenin gerçekleştirilmesi, derin diplomatik müzakereler ve hassas siyasi dengeler gerektirdiğinden, karşılaşılabilecek zorluklar göz ardı edilmemelidir. Tüm bunlar, Türkiye’nin yeni ve belirsiz küresel düzende aktif, yapıcı ve çözüm odaklı bir rol üstlenme vizyonunu pekiştiren bir stratejinin parçası olarak değerlendirilebilir.