Haberler

Filistin Devleti'ne yönelik uluslararası tanıma adımları hız kazanıyor

Malta’nın Filistin’i tanıyacağını açıklaması ve Haziran’daki BM konferansı, Filistin'i, Batı ve Asya-Pasifik’te toplu ya da ardışık tanıma adımlarına zemin hazırlıyor.

Abone Ol

Uluslararası toplumda Filistin Devleti'ni tanıma yönündeki diplomatik hareketlilik, özellikle Batı ülkeleri arasında belirgin bir ivme kazanıyor. Malta'nın Haziran ayında Filistin'i resmen tanıyacağını açıklaması ve Fransa'nın öncülüğünde planlanan bir Birleşmiş Milletler (BM) konferansının, çok sayıda ülkenin benzer adımlar atması için zemin hazırlaması bekleniyor.

Malta Başbakanı Robert Abela, 25 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, ülkesinin Filistin Devleti'ni gelecek ay resmen tanıyacağını duyurdu. Kararın kabine düzeyinde netleştiği ve resmi tanımanın Haziran 2025 içinde açıklanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise 9 Nisan'da yaptığı bir açıklamada, Haziran ayında New York'ta düzenlenecek BM konferansında Fransa'nın Filistin'i tanıyabileceğini belirtti. Paris yönetiminin, Suudi Arabistan ile ortaklaşa bir "iki devletli çözüm konferansı" planladığı ve Fransa'nın bu adımı atan ilk G7 ülkesi olabileceği kaydediliyor.

Haziran Konferansı Ekseninde Beklenen Tanımalar

Birleşmiş Milletler, Fransa ve Suudi Arabistan ev sahipliğinde 11-12 Haziran 2025 tarihlerinde New York'ta düzenlenmesi planlanan "Yüksek Düzeyli İki Devletli Çözüm Konferansı"nın, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinden toplu veya ardışık tanıma duyurularına zemin hazırlayacağı öngörülüyor.

Bu çerçevede, Birleşik Krallık hükümetinin, Fransa'nın Haziran konferansı girişimine ortak olduğu ve Lordlar Kamarası'nda "Filistin Devlet Statüsü (Tanıma) Yasa Tasarısı"nın bulunduğu belirtiliyor. Muhalefetin ve parti içi baskının yüksek olduğu ülkede, tanıma duyurusunun konferansla eş zamanlı gelmesi bekleniyor.

Kanada, Fransa ve Birleşik Krallık liderleri, 19 Mayıs'ta yaptıkları ortak bildiride, "iki devletli çözüme katkı sağlamak amacıyla Filistin'i tanımaya hazır olduklarını" ifade etti. Bu durum, Kanada'nın da tanıma kararını bu üçlü koordinasyonla açıklayabileceğine işaret ediyor.

Belçika'da ise en büyük parti N-VA'nın, Macron'un planına destek verdiği ve koalisyon ortağı partilerin Filistin'in tanınması yönünde ortak bir önerge hazırladığı bildirildi. Federal hükümetin konuyla ilgili bir takvim belirlemek üzere çalışmalar yürüttüğü öğrenildi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı da ülkesinin tek başına değil, Haziran konferansı kapsamında bir "paket içinde" Filistin'i tanıyabileceğini açıkladı.

Diğer Ülkelerdeki Durum

Avustralya'nın BM Daimi Temsilcisi, Filistin'in tanınmasının barışa ivme katacağını belirtirken, hükümet içinden de tanıma ve İsrail'e yönelik yaptırım çağrıları yükseliyor. İşçi Partisi yönetiminin tanıma için uygun bir zamanlama üzerinde çalıştığı ifade ediliyor.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı, tanımayı bir "ne zaman" sorunu olarak gördüklerini ancak Filistin'de bir seçim süreci görmek istediklerini dile getirdi. Japonya Dışişleri Bakanı ve Tokyo'nun Ramallah Büyükelçisi, tanıma konusunu incelediklerini ve barış süreci ilerledikçe gündeme alacaklarını belirtti; ancak net bir zaman çizelgesi sunulmadı. Portekiz'de ise meclis hükümete tanıma çağrısı yaparken, Lizbon yönetimi "en geniş Avrupa Birliği mutabakatıyla" hareket edeceklerini vurguluyor.

Mart 2025 itibarıyla 147 BM üyesi ülke Filistin Devleti'ni tanımış durumda. Yeni tanıma adımlarının çoğunlukla Batı Avrupa, Anglosfer ve Asya-Pasifik ekseninden gelmesi dikkat çekiyor. Bu bloktan gelecek her yeni tanımanın, diplomatik ağırlığı sebebiyle önemli bir psikolojik eşik oluşturacağı değerlendiriliyor. ABD, Almanya, İtalya gibi G7 ülkeleri henüz resmi bir tanıma açıklamasa da, Japonya ve Avustralya gibi bazı ülkelerin "zamana bağlı" bir yaklaşım sergilediği gözlemleniyor.

Yetkililer, önümüzdeki haftalar ve aylarda Malta'nın kesinleşen tanıma adımının ardından, özellikle Haziran ayındaki New York konferansının, Birleşik Krallık, Kanada, Belçika ve Lüksemburg gibi ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma yönünde peş peşe adımlar atmasına imkan sağlayabileceğini belirtiyor. Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Portekiz'in ise şartlı senaryolarla 2025'in ikinci yarısında bu yönde kararlar alabileceği ifade ediliyor.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }