Projenin fiilen başladığına dair ilk net açıklama, İstanbul’da düzenlenen Take Off 2025 etkinliğinde Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’dan geldi. Bayraktar’ın "Türkiye’nin artık Somali’de bir uzay limanı var, devlet tarafından inşaatı başladı" ifadeleri, sürecin proje aşamasından uygulama aşamasına geçtiğini kanıtladı. Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Türk yetkililerin de doğruladığı projede, okyanus kıyısında 30 kilometreye 30 kilometre (900 km²) genişliğindeki bir alan Türkiye’nin kullanımına tahsis edildi.

Neden Somali? "Fizik Kuralları ve Güvenlik Zorunluluğu"
Uzmanlar, Türkiye’nin neden binlerce kilometre ötede bir üs kurduğunu iki kritik gerekçeyle açıklıyor:

  1. Ekvator Avantajı: Türkiye’nin coğrafi konumu uzay fırlatmaları için maliyetli bir rotada bulunuyor. Ekvator’a yakın olan Somali ise Dünya’nın dönüş hızından maksimum seviyede yararlanılmasını sağlıyor. Bu sayede roketler, Türkiye’den fırlatılanlara kıyasla çok daha az yakıtla çok daha ağır yükleri (uydu ve mühimmat) yörüngeye taşıyabilecek.

  2. Hint Okyanusu Koridoru: Türkiye sınırları içerisinden yapılacak uzun menzilli bir füze testi, komşu ülkelerin hava sahası veya yerleşim yerleri için risk oluşturuyor. Somali üssü ise önünde binlerce kilometrelik boş bir okyanus (Hint Okyanusu) bulunması nedeniyle, Türkiye’ye "sınırsız ve güvenli" bir atış koridoru sunuyor.

"Dual-Use" Doktrini: Hem Ay Görevi Hem Tayfun Füzesi
Proje, uluslararası literatürde "Dual-Use" (Çift Kullanımlı) olarak tanımlanan bir stratejiye dayanıyor. Tesisin iki ana misyonu bulunuyor:

  • Sivil Misyon: Türkiye’nin 2028 Ay Misyonu ve Baykar’ın "Fergani" uydu takımyıldızı projesi buradan yönetilecek. Türkiye, bu üsle birlikte fırlatma teknolojisinde dışa bağımlılığı sona erdiren nadir ülkeler arasına girecek.

  • Askeri Misyon: Roketsan tarafından geliştirilen ve Türkiye’nin caydırıcılık gücünün belkemiği olan "Tayfun" balistik füzeleri ve türevlerinin uzun menzilli testleri burada yapılacak. Bu durum, Türk savunma sanayiinin kıtalararası vuruş kapasitesini test edebileceği anlamına geliyor.

"Uluğ Bey" İle Küresel Konumlama Bağımsızlığı
Selçuk Bayraktar’ın açıklamalarında öne çıkan bir diğer kritik detay ise "Uluğ Bey" Küresel Konumlama Sistemi oldu. Somali’deki üs, Türkiye’nin kendi GPS sistemini kurma hedefinde kilit rol oynayacak. Bu hamle, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonel kabiliyetinin, yabancı güçlerin kontrolündeki GPS sinyallerine veya olası sinyal karıştırma (jamming) girişimlerine karşı tam bağımsız hale gelmesini hedefliyor.

ABD, Çin ve Fransa "Yakın Markajda"
İnşaatın başlamasıyla birlikte, son 72 saatte bölgedeki hava sahası ve yörünge hareketliliğinde olağandışı bir artış tespit edildi. Açık Kaynak İstihbaratı (OSINT) raporlarına ve yörünge takip verilerine göre;

Katil sürüsünde iç savaş: Korkak subaylar cepheyi terk ediyor!
Katil sürüsünde iç savaş: Korkak subaylar cepheyi terk ediyor!
İçeriği Görüntüle
  • ABD’nin yüksek çözünürlüklü görüntüleme yapan WorldView Legion uyduları,

  • Fransa’nın askeri ve sivil amaçlı Pléiades Néo uyduları,

  • Çin’in Jilin-1 uydu ağı,
    Somali’deki Türk üssü üzerindeki geçiş sıklığını (revisit rate) artırdı. Savunma analistleri, bu yoğun ilginin Türkiye’nin bölgedeki askeri nüfuzunu pekiştirmesinden ve balistik füze kapasitesini kontrolsüz bir alanda test etme imkanına kavuşmasından kaynaklandığını belirtiyor.

Milyar Dolarlık Yatırım ve Afrika Dengesi
Maliyetinin 350 milyon dolar ile 1 milyar dolar arasında değişeceği öngörülen tesis, Somali için de devasa bir ekonomik kaynak olarak görülüyor. Türkiye’nin bu adımı, sadece teknolojik bir yatırım değil, Afrika Boynuzu’ndaki jeopolitik denklemi değiştiren, bölgedeki geleneksel Batı ve Körfez etkisini dönüştüren stratejik bir hamle olarak kayıtlara geçiyor.