“Her Şeyi Engelleyelim” hareketi, 2018–2019’daki Sarı Yelekliler protestolarının yeni bir versiyonu olarak görülüyor. O dönem akaryakıt vergileriyle başlayan tepkiler, eşitsizlik ve siyasi elitlere duyulan öfke üzerinden büyümüştü. Bugünkü hareket ise kemer sıkma politikaları ve halkla bağı kopmuş görülen Macron yönetimine karşı birleşen gençleri ve sol grupları öne çıkarıyor.
Bayrou’nun bütçe tasarısında emekli maaşlarının dondurulması ve sağlık harcamalarında milyarlarca avroluk kesinti öngörülüyordu. Bu plan, özellikle gençler arasında büyük tepki yarattı. Macron’un, halkın öfkesine rağmen yakın dostu Lecornu’yu başbakan yapması, siyasi meşruiyet krizini daha da derinleştirdi.
Her Şeyi Engelleyelim sloganı
Hareketin kendini “Her Şeyi Engelleyelim” sloganıyla tanımlaması, aslında sistemin tüm işleyişine duyulan tepkiyi ortaya koyuyor. Protestolar, Sarı Yelekliler’den farklı olarak daha genç, daha örgütlü ve daha sol eğilimli bir tabana dayanıyor. Ancak iki hareketin ortak noktası, devletin uyguladığı kemer sıkma politikalarına duyulan öfke!
Fransa’da sokak hareketleri sadece ekonomik taleplerle sınırlı kalmıyor, kısa sürede iktidarın meşruiyetini sorgulayan büyük dalgalara dönüşebiliyor. Şayet protestolar daha yıkıcı hâle dönüşürse, bu Macron’un son dönemi olabilir. Çünkü Fransızlar yıkıcıdır, yıkacak bir şey bulmazsa, kendilerini yıkarlar!