Gazze’de aylar süren bombardıman ve kuşatma, sağlık sistemini tamamen çökertmiş durumda. Binlerce yaralı çocuk arasında yer alan 9 yaşındaki Ahmed’in dramı, bölgedeki tıbbi tahliye krizinin somut örneği olarak öne çıkıyor. Kafa travması geçiren ve iki kez ameliyat olan Ahmed, yapay kafatası kemiğinin çökmeye başladığı tehlikeli bir süreçten geçiyor. Doktorların acil tahliye çağrılarına rağmen, süreç her aşamada kilitlenmiş durumda.
İsrail, tahliyeler için gerekli izinleri ağır bir bürokrasiye bağlıyor. Geçişler kapalı, hastaların listesi tamamen İsrail’in kontrolünde. Refah kapısının kapatılmasıyla birlikte tek çıkış noktası Kerm Ebu Salim geçidi oldu ancak buradan da son derece sınırlı sayıda hasta çıkışına izin veriliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Gazze’den tıbbi tahliye bekleyen hasta sayısı 15 bini aşarken, mevcut hızla tüm hastaların çıkması yıllar alacak.
Ancak kriz sadece İsrail’in engellerinden ibaret değil. İsrail’den izin alan hastalar bile yurtdışına çıkamıyor. Çünkü çoğu ülke Gazze’den gelecek hastaları kabul etmiyor, vize vermiyor ve tedavi masraflarını üstlenmiyor. Ailelerin kendi imkânlarıyla yabancı hastaneleri ikna etmeye çalıştığı, çoğunun ise maliyetler nedeniyle çaresiz kaldığı belirtiliyor. Ahmed’in ailesi de bu nedenle tahliye onayı almasına rağmen çocuğunu yurtdışına çıkaramıyor. Aylar ilerledikçe Ahmed’in durumu ağırlaşıyor, hafıza kaybı artıyor.
Gazze’de tıbbi tahliyeyi bekleyen on binlerce kişi var. Aileler her gün yeni talepler gönderiyor, yardım için kapı kapı dolaşıyor, ancak çoğu çocuk Ahmed gibi çadırların içinde zamanla yarışarak yaşam mücadelesi veriyor.
El Cezire