Haberler

İngiltere ile Körfez ülkeleri arasında 1,6 milyar sterlinlik ticaret anlaşması hazırlığı

İngiltere, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin oluşturduğu Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile 1,6 milyar sterlinlik bir serbest ticaret anlaşmasını imzalamaya hazırlanıyor.

Abone Ol

Anlaşma, Keir Starmer liderliğindeki hükümetin ABD, Hindistan ve AB ile yaptığı diğer üç anlaşmanın ardından dördüncü büyük ticaret hamlesi olarak öne çıkıyor. Hükümet, bu anlaşmanın 2035 yılına kadar İngiltere-KİK ticaretine yıllık 8,6 milyar sterlinlik katkı sağlamasını hedefliyor. Anlaşmanın özellikle otomotiv ve finans sektörlerine fayda sağlaması bekleniyor; ancak uzun vadede İngiltere ekonomisine katkısının GSYİH'nin %0,1’inden az olacağı tahmin ediliyor.

Haklar Göz Ardı Edildi

İngiliz Sendikalar Kongresi (TUC) başta olmak üzere birçok kuruluş, insan hakları, işçi hakları ve çevresel standartlar konusunda bağlayıcı hüküm içermeyen bir anlaşmanın ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. TUC Genel Sekreteri Paul Nowak, “Hükümet, insan haklarını ve uluslararası hukuku ihlal eden ülkelerle anlaşma yapmamalı. İsrail ile yapılan görüşmelerin askıya alınması doğruydu, aynı hassasiyet Körfez için de gösterilmeli” dedi.

“İnsan Hakları Kâğıt Üzerinde Kaldı”

Ticaret Adaleti Hareketi Direktörü Tom Wills ise, “Bu anlaşma, İngiltere'nin ticaret politikasında insan haklarının ve çevresel değerlerin artık öncelik olmadığını gösteriyor. Hükümet, insan hakları etki analizini kamuoyuna açıklamadan, parlamentoya şeffaf bir denetim hakkı tanımadan bu anlaşmayı sonuçlandırmak üzere. Bu, kısa vadeli çıkarlar uğruna yapılan karanlık bir pazarlıktır” ifadelerini kullandı.

Wills ayrıca, anlaşmada yer alacak "ileri" dilin bağlayıcılıktan yoksun olduğunu belirterek, “Bir anlaşmada işçi ya da çevre haklarına dair ifadeler varsa, tek sorulması gereken şudur: Bu hükümler bağlayıcı mı? Uymayanlara karşı bir yaptırım var mı? Cevap hayırsa, o ifadeler hiçbir anlam ifade etmez” dedi.

TUC ve Human Rights Watch gibi kurumlar, KİK ülkelerinde özellikle göçmen işçilere yönelik uygulamaların, “modern kölelik” olarak tanımlanabilecek düzeyde olduğunu belirtiyor. Körfez ülkelerinde hâlâ uygulanan “kafala” (sponsorluk) sistemi, işçileri tek bir işverene bağımlı hale getiriyor ve ağır sömürüye açık hale getiriyor.

Sıfır Emisyon Hedefi Tehlikede

Anlaşma, İngiltere’nin çevre hedefleri açısından da tartışmalı. Zira KİK ülkeleri, kişi başı karbon salımında dünyanın en kötü ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor. Hükümet, bu anlaşmanın çevre, kamu sağlığı, hayvan hakları ve gıda güvenliği standartlarını etkilemeyeceğini açıklasa da, anlaşmada bu alanlara dair bağlayıcı hiçbir hüküm bulunmuyor.

Parlamentoya Sunulmadan İmzalanıyor

Hükümet, anlaşmayı herhangi bir bağımsız etki analizi yayınlamadan ve parlamentoda ciddi bir denetime sunmadan imzalamaya hazırlanıyor. İnsan hakları savunucuları, bu yaklaşımın hem hukuken hem de etik olarak kabul edilemez olduğunu belirtiyor.

Kamuoyu Karşı

Kasım 2024’te yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, halkın yalnızca %21’i bu anlaşmayı destekliyor. Buna rağmen, müzakereler eski Muhafazakâr Ticaret Bakanı Anne-Marie Trevelyan döneminde başlamış ve şu anda İşçi Partili Douglas Alexander tarafından sonuçlandırılmak üzere.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }