İngiltere Eğitim Bakanlığı, üniversitelerde antisemitizmle mücadele adı altında yeni bir uygulamayı devreye sokuyor. Yahudi Öğrenciler Birliği (UJS) tarafından yürütülecek program kapsamında, üniversite personeline yönelik 600 eğitim oturumu düzenlenecek. Uygulamanın, antisemitizmi engelleme altında Filistin’e destek veren sesleri bastırmak olduğu öğrenildi.
Gazze’deki soykırımın ikinci yılı ve 7 Ekim 2023 olaylarının yıldönümü dolayısıyla düzenlenen öğrenci protestoları, İngiltere genelinde büyük yankı uyandırmıştı. Binlerce öğrenci, terörist İsrail’in Gazze’deki saldırılarını protesto ederken hükümet, bu gösterileri “saygısız” ve “Britanyalı olmayan” eylemler olarak nitelendirdi. Eğitim Bakanlığı, üniversitelere “Yahudi öğrencileri koruma” yükümlülüğü getirerek, bu konuda yetersiz kalan kurumlara yaptırım uygulanabileceğini açıkladı.
Açık bir susturma politikası olduğu görülen bu uygulamada İsrail’i eleştiren veya Filistin’le dayanışma gösteren herkesin, “antisemit” etiketiyle hedefe konulduğu yeni bir sansür süreci yaşanıyor. Çoğu üniversite, Uluslararası Holokost Anma İttifakı’nın (IHRA) tanımını benimsemiş durumda. Ancak bu tanım, antisemitizmi İsrail eleştirisiyle eş tutarak ifade özgürlüğünü daraltıyor.
Kendini “Yahudi öğrencilerin sesi” olarak tanıtan UJS, İsrail yanlısı faaliyetleri nedeniyle uzun süredir tartışma konusu. 2017’de Al Jazeera tarafından yapılan bir araştırma, İsrail’in Londra Büyükelçiliği’nin UJS’nin kampüs faaliyetlerine mali destek sağladığını ortaya koymuştu. 2021’de dönemin UJS başkanı, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’a, birçok UJS mezununun İsrail hükümeti, dışişleri ve ordusunda üst düzey görevlerde bulunduğunu söylemişti.
UJS, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve Dünya Siyonist Örgütü (WZO) ile ortak çalışan Dünya Yahudi Öğrenciler Birliği’nin bir parçası. WZO, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yasa dışı yerleşimlerin finansmanını üstlenen bir kuruluş olarak biliniyor. Uluslararası hukuku açıkça ihlal eden bu yapılarla bağlantılı bir örgütün, şimdi İngiliz üniversitelerinde “hoşgörü” dersi vermesi, büyük bir ikiyüzlülük olarak görülüyor.
Eğitim Bakanı Bridget Phillipson, üniversite yöneticileri, polis ve dinî temsilcilerle bir araya gelerek üniversitelerin “tüm öğrencilerin güvenliğini sağlamak için etkili önlemler” almasını talep etti. Ancak bu çağrının zamanlaması dikkat çekici. Zira aynı dönemde İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, polise protestoların “birikimli etkisini” gerekçe göstererek gösterileri zorla dağıtma ve yer değiştirme yetkisi tanıyan yeni kısıtlamaları duyurdu.
İngiltere yönetimi, Filistin’e destek veren her sesi susturmanın hukuki zeminini adım adım inşa ediyor.
5 Pıllars