İspanya, Avrupa Birliği’nin Gazze’deki katliamlar karşısında sessizliğini daha fazla kabul etmiyor. Başbakan Pedro Sanchez, Brüksel’de düzenlenen AB Liderler Zirvesi’nde, Avrupa-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması çağrısında bulundu. Bu çağrı, sadece bir diplomatik girişim değil; aynı zamanda Batı'nın insan hakları konusundaki ikiyüzlülüğüne karşı yükselen bir itiraz olarak kayda geçti.
İsrail’in Madrid Büyükelçiliği, bu adımı “ahlaki açıdan savunulamaz” olarak nitelese de, asıl ahlaki sorumluluk, yüz binlerce masum sivilin bombalandığı bir coğrafyaya silah ve diplomatik destek verenlerde aranmalı. İspanyol hükümeti ise bu açıklamayı derhal reddetti ve İsrail Maslahatgüzarı Dan Poraz’ı Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak gereken diplomatik tepkiyi gösterdi.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, sadece ortaklık anlaşmasının değil, aynı zamanda İsrail’e yönelik silah ambargosu ve savaş suçlarına bulaşmış isimlere ferdî yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurguladı. Bu çağrıyla İspanya, Avrupa’da vicdanlı duruşun sözcüsü hâline geldi.
Mayıs 2024’te Filistin Devleti’ni tanıyan İspanya, işgalci İsrail rejiminin baskılarına boyun eğmemiş, Madrid’deki büyükelçisinin çekilmesi karşısında da geri adım atmamıştır. Bugün AB içindeki sesini, ezilenlerin hakkı ve adalet adına yükselten tek ülke konumundadır.
