İki yıllık başarısızlık zinciri
Savaşın başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail üç büyük kara harekâtı ve yüzlerce hava saldırısı düzenledi; son olarak Mayıs 2025’te başlatılan “Gideon’s Chariots” operasyonu da hedefine ulaşmadı. Jerusalem Post’un son istihbarat değerlendirmesi, kuzey Gazze’de Hamas’ın hâlen yaklaşık 20 bin silahlı savaşçıyla konuşlandığını doğruluyor. Böylece Tel Aviv’in “tek tugay kaldı” iddiası çöktü.
Kadın ve çocuk katliamı örtbas çabası
İsrail’in sivil alanları hedef alan bombardımanları, Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre 60 binden fazla Filistinliyi katletti; ölenlerin neredeyse üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşuyor. BM ve Reuters analizleri, bu oranın modern çatışmalardaki en yüksek sivil kayıp yüzdelerinden biri olduğunu vurguluyor. Tel Aviv yönetimi, askeri yenilgiyi gizlemek için sivillere yönelik bu yıkımı “terörle mücadele” perdesiyle sunuyor.
Batı desteği neyi değiştiremedi
Washington, Ekim 2023’ten bu yana 38 milyar dolarlık on yıllık pakete ek olarak en az 14,3 milyar dolarlık ekstra fon serbest bıraktı; son olarak 3,5 milyar dolarlık silah alımı için kredi açıldı. Aynı dönemde AB ülkeleri 2018‑2022 arası İsrail’e 1,76 milyar avro değerinde mühimmat sattı; Almanya’nın sevkiyatı 2024’te on kat arttı. Bu devasa kaynak ve ileri teknolojiye rağmen İsrail ordusu, dar bir kıyı şeridinde bile kesin zafer üretemedi.
Hamas’ın gücü
Ağır abluka, altyapı yıkımı ve yakıt‑gıda kıtlığına karşın Hamas, yeraltı tünel ağı ve mobil atölyelerle lojistiğini sürdürüyor. JPost verileri, Mayıs‑Temmuz 2025 arasında 7‑10 bin yeni Gazzeli gencin örgüte katıldığını aktarıyor; toplam savaşçı sayısı yeniden 20 bin eşiğine yükseldi. Bu tablo, İsrail’in “örgüt tükeniyor” anlatısını boşa çıkarıyor ve Gazze’nin her bombayla daha da güçlendiğini gösteriyor.
Tel Aviv için caydırıcılık çöküyor
Sahada sonuç alamayan İsrail, sivil ölümleri artırarak psikolojik üstünlük sağlamaya çalışsa da küresel algı tersine döndü: Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere Batı başkentlerinde Filistin devletini tanıma hamleleri hızlanıyor; uluslararası hukuk mekanizmaları “soykırım” soruşturmalarını gündeme taşıyor. Gazze’de “bir avuç direnişçiyi” yok edemeyen Tel Aviv’in, ileride daha da zor duruma düşeceği ve başka ülkelere saldırı konusunda tekrar düşünmesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor.