Haberler

Kemalist dayatmaya "dur" diyen Müslümana ışık hızıyla gözaltı!

Kocaeli Gebze’de, 10 Kasım’da camide Mustafa Kemal için mevlid okutulmasına tepki göstereceğini ilan eden Mesut Kartal isimli vatandaş, tweetinin üzerinden 24 saat geçmeden "terörist" muamelesiyle gözaltına alındı. Kemalist rejim, 10 Kasım ayinleri öncesinde Müslüman Anadolu insanına karşı tahammülsüzlüğünü bir kez daha ispatladı

Abone Ol

10 Kasım tarihi yaklaşırken, sistemin "koruma kanunları" ile zırhlandırılmış putlarına ilişilmesine dahi tahammülü olmadığını gösteren bir hadise daha yaşandı.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan Mesut Kartal isimli bir vatandaş, sosyal medya hesabı üzerinden, Kocaeli Müftülüğü’nün talimatıyla 10 Kasım’da Arapçeşme Camii’nde Mustafa Kemal için mevlid okutulacağını öğrendiğini belirtti. Kartal, camilerin Allah’ın evi olduğunu hatırlatarak; "Camilerimizden Allah düşmanlarına rahmet okunmasına müsaade etmeyelim" ifadeleriyle Müslümanları bu dayatmaya karşı tepkilerini göstermeye davet etti.

"Terörist" muamelesi

Ancak bu çağrı, sistemin sinir uçlarına dokundu. Memlekette kol gezen hırsıza, uğursuza, mafyaya karşı işlemeyen "adalet" mekanizması, söz konusu Kemalist statüko olunca "ışık hızıyla" devreye girdi. Mesut Kartal, attığı tivitin üzerinden henüz 24 saat dahi geçmeden polis tarafından evinden alınarak gözaltına alındı.

Yaşadığı hukuksuzluğu yine sosyal medya hesabından duyuran Kartal, kendisine bir terörist gibi muamele edildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Işık hızıyla soruşturma ve gözaltı! Bu twitimle ilgili az önce polis memurları beni evime kadar gelerek gözaltına aldı. Bilgi vermeden hastaneye rapora oradan ilçe emniyete ifadeye dediler. Tiviti atalı 24 saat olmadan sanki bir terörist gibi muamele edilmesi şaşırtmadı. Şimdi bunlar yarına mani olmasın diye benim gibi tüm Müslümanları toplayıp nezarete atacaklar sanırım ki 10 Kasım'da rahat rahat işler görülsün!"

Yaşanan hadise, "laiklik" maskesi altında dinin devlet tekeline alındığının ve Kemalist ideolojinin bir aparatı haline getirilmek istendiğinin en somut delilidir. Müslümanların mabetlerinde, Müslümanların inanç dünyasıyla kavgalı şahsiyetlerin zoraki dualarla anılmaya çalışılması, rejimin toplum üzerindeki ideolojik tahakkümünün bir tezahürüdür.

10 Kasım ritüellerinin rahatça icra edilmesi için Müslümanların önleyici gözaltılarla sindirilmeye çalışılması, "fikir hürriyeti" masallarının yalnızca sistemin makbul vatandaşları için geçerli olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }