Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğu’nda yaptığı açılış konuşmasında, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında ortak değerlere dayalı, savunma ve ticaret temelli yeni bir işbirliği modeli kurulması çağrısında bulundu.
Macron, dünyada barış ve istikrarı tehdit eden en büyük unsurun şu anda ABD ile Çin arasındaki kutuplaşma olduğunu belirtti. “Bu kutuplaşma, diğer ülkelere taraf seçmeleri gerektiğini dayatıyor. Bu yaklaşım, II. Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel düzeni ortadan kaldırır” dedi.
Rusya ve Kuzey Kore de tehdit listesinde
Macron, yalnızca ABD ve Çin’in değil, Rusya ve Kuzey Kore gibi “revizyonist” ülkelerin de tehdit oluşturduğunu belirtti. Bu ülkelerin, Avrupa’nın kıyılarından Güney Çin Denizi’ne kadar uzanan bölgelerde etki alanı kurarak diğer ülkeleri dışlamaya çalıştığını savundu.
“Bu ülkeler balıkçılık ve maden kaynaklarına el koymak istiyor, bu da küresel istikrarı tehdit ediyor” dedi.
“ABD ile dostluk bağımlılık anlamına gelmemeli”
Fransa’nın ABD ile dost ve müttefik olduğunu vurgulayan Macron, yine de tek bir liderin kararları doğrultusunda hareket etmeyeceklerini söyledi. “Uzun süreli ittifakların aşındığını görüyoruz. Bu da yeni bir istikrarsızlık dönemi getiriyor,” dedi.
Macron ayrıca Trump yönetiminin “Avrupalılar kendi savunmalarına daha fazla katkı sağlamalı” çağrısının da “adil” olduğunu kabul etti.
Batı’nın çifte standardına eleştiri
Konuşmasında Batı’nın Ukrayna’da savaşı durduramaması ve Gazze konusunda İsrail’e “çek defteri” sunan yaklaşımı nedeniyle küresel güvenilirliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Macron, “Sorun artık sadece bölgesel değil, küresel düzenin devamı meselesi,” ifadelerini kullandı.
Macron, gün içinde yaptığı bir başka açıklamada, Gazze’deki insani durum düzelmezse, Avrupa’nın İsrail’e karşı kolektif tutumunu sertleştirmesi gerektiğini söylemişti. Bu çıkış, İsrail tarafından “Yahudi devletine karşı bir haçlı seferi” olarak tanımlandı.
Shangri-La Diyaloğu’na bu yıl Çin, sadece bir temsilciyle katıldı ve 2019'dan bu yana ilk kez savunma bakanını göndermedi. Bu durum, Çin’in diyaloğu geri plana ittiği yönünde yorumlandı.
Emekli Çinli Albay Zhou Bo, Guardian’a yaptığı açıklamada, bakanın yokluğunun “dünyayı değiştirmeyeceğini” belirterek, Çin’in kendini ifade edeceği başka platformlar da olduğunu söyledi.