Amerika Birleşik Devletleri ordusu, "Ordu Dönüşüm İnisiyatifi" adı altında başlattığı kapsamlı yeniden yapılanma programıyla, askeri gücünü ve doktrinini 21. yüzyılın teknolojik gerçeklerine uyarlama arayışında.

Bu ittifakın en somut adımı, teknoloji dünyasının zirvesindeki isimlerin, doğrudan yarbay (lieutenant colonel) rütbesiyle ABD Kara Kuvvetleri Yedek birimlerine atanması oldu.

"Yönetici İnovasyon Birliği"

"Detachment 201" veya "Yönetici İnovasyon Birliği" olarak adlandırılan bu özel birim, Silikon Vadisi'nin beyin takımını doğrudan ordunun karar alma mekanizmalarına entegre etmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda atanan isimler, ABD'nin küresel teknoloji hegemonyasının merkezindeki şirketlerin yöneticilerinden oluşuyor:

  • Andrew Bosworth: Meta (Facebook, Instagram) Teknolojiden Sorumlu Başkanı (CTO)

  • Shyam Sankar: CIA destekli veri analiz devi Palantir'in Teknolojiden Sorumlu Başkanı (CTO)

  • Kevin Weil: OpenAI (ChatGPT'nin yaratıcısı) Üründen Sorumlu Başkanı (CPO)

  • Bob McGrew: Eski OpenAI Araştırma Yöneticisi

Amaç Sadece Danışmanlık mı? Milyarlarca Dolarlık Anlaşmalar

Pentagon, bu atamaların amacının, ordunun teknolojik yeniliklere hızla adapte olmasını sağlamak olduğunu savunuyor. Ancak bu "danışmanlık" ilişkisinin arka planında, aynı şirketlerle imzalanan milyarlarca dolarlık devasa askeri sözleşmeler yatıyor.

  • OpenAI: Pentagon ile 200 milyon dolar tavan bedelli bir yapay zeka prototipleme sözleşmesi imzaladı.

  • Meta: Llama yapay zeka modelini, ABD askeri kurumlarının ve savunma sanayii şirketlerinin kullanımına resmen açtığını duyurdu. Ayrıca, askerler için artırılmış gerçeklik gözlükleri geliştirmek üzere askeri teknoloji şirketi Anduril ile anlaştı.

  • Palantir: Zaten uzun yıllardır ABD istihbarat ve güvenlik kurumlarının veri analiz altyapısını sağlıyor.

    Rusya: Ticari gemilere saldıran bedelini öder!
    Rusya: Ticari gemilere saldıran bedelini öder!
    İçeriği Görüntüle

Bu durum, aynı şirketlerin hem orduya "danışmanlık" yapıp politika belirlemesi hem de bu politikalar sonucunda ortaya çıkan milyarlarca dolarlık ihaleleri alması gibi ciddi bir çıkar çatışması yaratıyor.

İstihbarat ağı küçülüyor

Bu teknolojik entegrasyon süreci, Pentagon'un "istihbarat birimlerini küçültüyoruz" söylemiyle paralel bir şekilde ilerliyor. Gerçekten de, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (ODNI) ve CIA gibi kurumlarda personel ve bütçe kesintileri yaşanırken, bazı geleneksel istihbarat ve bilgi harekatı birimleri lağvediliyor.

ABD'nin istihbarat ağı, teknoloji devlerinin kontrolündeki yapay zeka, veri madenciliği ve siber operasyonlara dayalı yeni bir istihbarat modeline geçiş yapıyor. Yani, devletin istihbarat kapasitesi "küçülmüyor", özel şirketlerin eline ve denetimine devrediliyor.

ABD ordusunun bu "dönüşümü", savaşın doğasını ve ulusal güvenliğin tanımını temelden değiştiriyor. Artık savaş kararları, cephedeki komutanlardan çok, Silikon Vadisi'ndeki bir teknoloji yöneticisinin geliştirdiği bir algoritmanın önerileriyle alınabilir.

Bu yeni modelde, "yarbay" rütbesiyle orduya dahil edilen bir Meta yöneticisinin, bir yandan Pentagon'a danışmanlık yaparken diğer yandan şirketinin geliştirdiği bir teknolojinin orduya satılmasını sağlaması, sadece bir çıkar çatışması değil, aynı zamanda ulusal egemenliğin özel şirketlere devredilmesinin en somut ve endişe verici örneği olarak tarihe geçiyor.