Gazze'deki soykırıma ve ablukaya dikkat çekmek amacıyla dünyanın dört bir yanından yola çıkan "Küresel Gazze Yürüyüşü" gönüllülerine, Terörist İsrail rejiminden açıklama geldi. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, 15 Haziran'da Refah Sınır Kapısı'nda toplanması beklenen binlerce protestocuya yönelik saldırı tehdidinde bulundu.

Yisrael Katz Afp 2164076

AA muhabiri Faruk Hanedar'ın aktardığı bilgilere göre, siyonist Bakan Katz, küresel vicdan hareketini hedef alırken aynı zamanda Mısır ve diğer bölge ülkelerini de baskı altına almayı hedefledi. Katz, protestocuların yalnızca İsrail için değil, Mısır'ın güvenliği ve bölgedeki "tüm ılımlı Arap rejimleri" için de bir tehdit oluşturduğunu iddia ederek yaklaşan büyük eylemi sabote etmeye çalıştı.

Vicdan hareketi engelleri aşarak büyüyor

terörist İsrail'in bu tehditleri, dünyanın dört bir yanından yola çıkan eylemcilerin Kahire'ye ulaşmaya başlamasıyla aynı zamana denk geldi. Eylemin organizatörleri, engelleneceklerini bildikleri için Mısır makamlarından resmî bir izin talebinde bulunmadı. Öte yandan Mısır'ın, münferit olarak ülkeye ulaşan bazı eylemcileri havalimanında durdurarak sınır dışı ettiğine dair haberler geliyor.

Ardahan’da “Atatürk silueti” için davul zurnalı tören pagan ayinini aratmadı
Ardahan’da “Atatürk silueti” için davul zurnalı tören pagan ayinini aratmadı
İçeriği Görüntüle

Buna rağmen eylemin en dikkat çekici kollarından biri olan Mağrib Direniş Konvoyu, Libya üzerinden Mısır sınırına doğru ilerleyişini sürdürüyor. Binlerce aktivistin 15 Haziran'da Refah önlerinde buluşma kararlılığı devam ediyor.

İsrail'in tehditkâr açıklaması, Mısır üzerindeki baskıyı daha da artırmış durumda. Özellikle Mağrib Direniş Konvoyu'nun sınırdan geçişine izin verip vermeyeceği, Kahire yönetiminin atacağı en kritik adım olacak. Mısır'ın, terörist İsrail'in baskısıyla eylemi engelleme yoluna gitmesi, kendi kamuoyunda da büyük bir tepkiyi tetikleme potansiyeli taşıyor.

Milletin iradesi, rejimlerin korkusu

Terörist İsrail'in, sadece vicdanları ve bedenleriyle yola çıkmış silahsız insanları "saldırıyla" tehdit etmesi, bir güç gösterisi değil, aksine bir acziyet ve korku itirafıdır. Siyonist teröristler, tankla, tüfekle, teknolojiyle ezemediği Filistin direnişinin ruhunun, şimdi küresel bir vicdan hareketiyle kendi sınırlarına dayanmasından ölesiye korkmaktadır. Korktukları şey, uyanan insanlık ve ümmetin iradesidir!

İsrail Savunma Bakanı'nın tehdidini "ılımlı Arap rejimlerini" de kapsayacak şekilde genişletmesi, bu korkunun ne kadar derin olduğunu ve meselenin sadece Gazze olmadığını ifşa etmektedir. Bu, milletin iradesinin, emperyalizmin bölgeye atadığı tüm kukla ve işbirlikçi rejimler için nasıl bir kâbus olduğunu en yetkili ağızdan doğrulamaktır.

Şimdi gözler, tarihî bir imtihanla karşı karşıya olan Mısır yönetimindedir. Mağrib'den yola çıkan o konvoy, sadece bir grup eylemci değil, Mısır'ın kapısına dayanan ümmetin vicdanıdır. Kahire yönetimi ya bu sese kulak verip tarihin doğru tarafında yer alacak ya da siyonist rejimin sınır bekçiliğini yaparak zilleti seçecektir. Her halükârda, Refah'a yürüyen bu irade, korku duvarlarında şimdiden büyük bir gedik açmıştır.