PAKETİN AYRINTILARI
Roma’daki 2025 Ukrayna İyileşme Konferansı’nda Brüksel, enerji şebekesi onarımı ve yıkılan konutların inşası için 2,3 milyar avroluk yeni anlaşmalar imzaladı. Fonun dörtte üçü kredi garantisi, kalanı doğrudan hibe; kaldıraç etkisiyle 10 milyar avroluk özel sermaye çekilmesi hedefleniyor.
PARA MUSLUĞU: TOPLAM MALİ DESTEK
2022’den bu yana AB kurumları Ukrayna bütçesine yaklaşık 78 milyar avro aktardı. Bunun 27,9 milyar avrosu “Ukraine Facility”, 13,2 milyar avrosu üye devlet hibeleri, 3 milyar avrosu EIB-EBRD kredileri, 4,8 milyar avrosu acil insani yardımlardan oluşuyor; dondurulan Rus varlıklarının faizinden beslenen havuzla taahhüt 150 milyar avro bandına yaklaştı.
SİLAH SEFERBERLİĞİ
Avrupa Barış Fonu’ndan 6,1 milyar avro geri ödemesiz destek çıktı. Üye ülkelerin Leopard tankları, Patriot bataryaları ve 155 mm mühimmat gibi ikili sevkiyatları eklendiğinde askerî katkı yaklaşık 60 milyar avroya ulaşıyor. AB eğitim misyonu bugüne dek 73.000 Ukraynalı askere muharebe ve mayın temizliği eğitimi verdi.
AVRUPA ABD’NİN VEKÂLET ÇARKINA HAPSOLDU
Brüksel’in Ukrayna’ya pompaladığı milyarlar, “Avrupa dayanışması” maskesi altında aslında Washington’un vekâlet savaşını finanse etmekten ibaret. Silah devleri ve Amerikan LNG tankerleri kârını katlarken, Avrupa sanayisi enerji krizine, halkı da vergi yüküne sürükleniyor. NATO genişlemesini sorgusuz kabul eden AB, stratejik özerkliğini sıfırlayıp kendini ABD’nin 51’inci eyaletine düşürdü; savaş ne kadar uzarsa Anglo-Amerikan hegemonyası o kadar pekişiyor. Moskova’yı “mutlak düşman” ilan eden bu kör çizgi, diplomasi kanallarını kapatıp kıtayı nükleer gerilimin eşiğine itiyor. Ukrayna toprağı kanlı bir tampon bölgeye, Avrupalı vergi mükellefi ise Pentagon faturalarının kefiline dönüştü. Kısacası, “Avrupa için güvenlik” söylemi bir aldatmacadan öteye geçmedi. Gerçekte olan, ABD’nin Rusya’yı zayıflatma stratejisine gönüllü taşeronluk ve AB’nin kendi jeopolitik intiharı.
NEDEN YARDIM?
Brüksel, Rus yayılmacılığını “varoluşsal tehdit” ilan ederek NATO’nun doğu kanadına tampon arıyor. Sekiz milyonu aşkın mülteci akını ve enerji hatlarının güvenliği de baskı unsuru. Ancak ABD’nin askeri ve enerji çıkarlarıyla uyumlu bu çizgi, AB’yi hem jeopolitik hem ekonomik bağımlılığa sürüklüyor. Mülteci akını da cabası.
BEDELİ KİM ÖDÜYOR?
Avrupa sanayisi, Rus gazından kopuşla yüzde 30’a varan enerji maliyet artışı yaşarken, şirketler üretimi ABD’ye kaydırıyor. Üye ülkelerin bütçe açıkları büyüyor; Almanya yalnızca 2024’te Ukrayna destek kalemlerine 8,5 milyar avro ayırdı. Fransa ve İtalya’da “savaş vergisi” tartışmaları alevleniyor.
SONUÇ
“Ukrayna’ya dayanışma” söylemi, gerçekte Washington’un Rusya’yı yıpratma stratejisine gönüllü taşeronluk anlamına geliyor. AB, silah ve para musluğunu açtıkça stratejik özerkliğini eritirken, savaşı da kendi topraklarına enerji krizi, enflasyon ve siyasi kutuplaşma olarak ithal ediyor.
