ABD ve Tayvan, Çin'den gelen artan askeri baskıya karşı Hint-Pasifik bölgesinde neredeyse eş zamanlı olarak başlattıkları devasa askeri tatbikatlarla stratejik bir güç gösterisi sergiliyor. ABD, Soğuk Savaş'tan bu yana bölgedeki en büyük hava ve uzay kuvvetleri tatbikatı olan REFORPAC 25'i icra ederken, Tayvan da tarihinin en uzun savaş oyunu olan Han Kuang 2025 ile savunma kapasitesini test ediyor.
Tatbikatlar, bölgedeki güvenlik dinamiklerinin hassas bir dönemece girdiği ve Pekin'in "barut kokusunu artırdığı" yönündeki uyarılarına rağmen başladı.
ABD'den Soğuk Savaş Sonrası En Büyük Yığınak: REFORPAC 25
ABD Hava ve Uzay Kuvvetleri, 10 Temmuz'da başlattığı ve 8 Ağustos'a kadar sürecek olan "Department-Level Exercise (DLE) / Resolute Force Pacific (REFORPAC 25)" tatbikatıyla Pasifik'te caydırıcılık mesajı veriyor.
Tatbikata 12 binden fazla personel ile 350'den fazla muharip, tanker ve nakliye uçağı katılıyor. Hawaii, Guam, Japonya'daki üsler ile uluslararası hava ve deniz sahalarını kapsayan geniş bir coğrafyada eş zamanlı olarak yürütülen faaliyetler, ABD'nin "Çevik Muharebe Konsepti"ni (Agile Combat Employment) test etmeyi amaçlıyor. Bu konsept, dağınık üslenme, süratli lojistik destek ve farklı kuvvetlerin (hava, uzay, siber) tam entegrasyonuyla olası bir çatışmada esneklik ve direnç sağlamayı hedefliyor.
Pentagon yetkilileri, tatbikatın temel amacının "büyük ölçekli ve dağınık kuvvet akışıyla lojistik direnci ispatlamak" olduğunu ve Çin'e yönelik bir "bütünleşik caydırıcılık" sinyali taşıdığını belirtiyor. REFORPAC 25, Mobility Guardian ve Emerald Warrior gibi farklı senaryoları tek bir şemsiye altında topluyor.
Tayvan Tarihinin En Uzun Tatbikatı: Han Kuang 2025
ABD'nin tatbikatından bir gün önce, 9 Temmuz'da başlayan Tayvan'ın "Han Kuang 2025" tatbikatı ise 10 gün sürecek olmasıyla ada tarihindeki en uzun savaş oyunu olma özelliğini taşıyor.
Ukrayna savaşından çıkarılan derslerle şekillendirilen tatbikat, özellikle Çin'in olası bir işgal girişiminde başvurabileceği "gri bölge" taktiklerine, siber saldırılara ve dezenformasyon kampanyalarına karşı koyma yeteneğine odaklanıyor. Bu kapsamda, sabit karargahlar yerine mobil komuta merkezleri ve yedek iletişim hatları kullanılarak "merkezi olmayan komuta-kontrol" sistemleri test ediliyor.
Tatbikatta, ilk kez 22 bin yedek asker düzenli kuvvetlerle tam entegre şekilde görev alırken, ABD'den tedarik edilen HIMARS yüksek hareket kabiliyetli topçu roket sistemleri, yerli üretim Sky Sword hava savunma füzeleri ve yeni M1A2T Abrams tankları da ilk defa kullanılıyor. Tatbikat boyunca 24 saat esasına dayalı canlı atışlı senaryolar icra edilecek ve sivil savunma unsurları da test edilecek.
Çin'den Sert Tepki: "Blöf" ve Taciz Uçuşları
Pekin yönetimi, bölgedeki askeri hareketliliğe sert tepki gösterdi. Çin Savunma Bakanlığı, Tayvan'ın Han Kuang tatbikatını "blöf" ve "kendi kendini kandırma" olarak nitelendirerek, "Tayvan hangi silahı kullanırsa kullansın, Halk Kurtuluş Ordusu'nun bağımsızlığa karşı keskin kılıcına direnemez" açıklamasını yaptı.
Açıklamaların yanı sıra Çin, sahada da karşılık verdi. Tayvan Savunma Bakanlığı, tatbikatın ilk gününde Çin'e ait 31 savaş uçağı ve 7 donanma gemisinin ada çevresinde taciz faaliyeti yürüttüğünü, 24 uçağın Tayvan Boğazı'ndaki orta çizgiyi geçtiğini duyurdu.
Ayrıca Çin Ticaret Bakanlığı, Tayvanlı sekiz savunma sanayii firmasına ihracat kısıtlamaları getirerek ekonomik baskı kartını da devreye soktu.
Bölgesel Yankılar ve Diplomatik Adımlar
Pasifik'teki tatbikat takviminin yoğunluğu dikkat çekiyor. ABD'nin REFORPAC 25 tatbikatının hemen ardından, Avustralya'da 30 bin personelin katılımıyla "Talisman Saber 25" tatbikatı başlayacak.
Bu askeri hareketliliğe paralel olarak diplomatik kanallar da işliyor. ABD, Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanları, yayımladıkları ortak bildiride "Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarın, küresel güvenlik ve refah için vazgeçilmez bir unsur" olduğunu vurguladı.
Uzmanlar, eş zamanlı yürütülen bu dev tatbikatların, ABD ve müttefiklerinin Hint-Pasifik'te Çin'e karşı kolektif bir caydırıcılık mimarisi inşa etme kararlılığını gösterdiğini, ancak aynı zamanda bölgedeki tansiyonu tehlikeli bir şekilde yükseltme riski taşıdığını ifade ediyor.





