Kriz nasıl başladı

Avrupa Birliği, Temmuz ayında kabul edip 9 Ağustos’ta yürürlüğe koyduğu 18. yaptırım paketi kapsamında, Rusya’ya yaptırım rejimini dolanan işlemlerde rol aldığı gerekçesiyle iki Çinli kırsal bankayı—Heihe Rural Commercial Bank ve Heilongjiang Suifenhe Rural Commercial Bank—tam işlem yasağına tabi tuttu. Bu, AB’nin ilk kez Çinli finans kurumlarını doğrudan listelediği paket oldu.

Çin’in karşı adımı

Pekin, Ticaret Bakanlığı üzerinden yaptığı açıklamada Litvanya merkezli Urbo Bankas ve Mano Bankas’ı hedef aldı; Çinli kişi ve kurumların söz konusu bankalarla “her türlü işlem ve işbirliğinin” yasaklandığını duyurdu. Kararın hemen yürürlüğe girdiği belirtilirken, Pekin bu hamlenin AB’nin “asılsız” yaptırımlarına hukuki çerçevede verilmiş meşru bir yanıt olduğunu savundu.

Hukuki çerçeve ve mesaj değeri

Çin kararını “yabancı yaptırımlara karşı koyma” yasasına dayandırırken, seçilen iki bankanın Litvanya menşeli olması sembolik bir mesaj taşıyor. Litvanya, son yıllarda Pekin karşısında AB içinde en sert çizgiyi temsil eden ülkelerden biri olarak biliniyor. Bu nedenle adım, hem AB’ye genel bir uyarı hem de Litvanya’ya yönelik özel bir siyasi işaretleme niteliği taşıyor.

Brüksel’in ilk tepkisi

AB tarafı, Pekin’in hamlesini not ederek ilişkilerde “kritik bir dönemeç” yaşandığını vurguluyor. Brüksel’in gündeminde, şirket ve sektör bazlı “hedefli karşı tedbirler” ile Anti-Coercion Instrument gibi zorlayıcı ekonomik araçlara başvurma seçenekleri bulunuyor. Somut adımlar, teknik değerlendirmelerin ardından netleşecek.

Litvanya boyutu

Urbo ve Mano, ölçek itibarıyla AB bankacılık sisteminde sistemik ağırlığa sahip değil; Çin’le doğrudan işlem hacimleri de sınırlı. Bu nedenle yaptırımların kısa vadeli finansal etkisi kısıtlı kalabilir. Ancak “Litvanya kartı”, Pekin’in AB içinde eleştirel seslere karşı caydırıcılık inşası ve daha büyük Avrupalı bankalara uyarı sinyali verme niyetini ortaya koyuyor.

Finansal kanallar ve ikincil yaptırım riski

Tarafların attığı adımlar, sınır ötesi ödemeler, muhabir bankacılık ilişkileri ve ticaret finansmanı kanallarında yeni uyum maliyetleri doğurabilir. AB’nin Rusya’ya yönelik “dolanan işlemler” konusundaki sıkı denetimi ile Çin’in karşı önlemleri, Avrupa–Asya eksenli tedarik zincirlerinde ödeme ve teminat yapılarının daha fazla incelenmesine yol açacaktır. Bu da bankalar açısından ikincil yaptırım riski ve “müşteri tanı” süreçlerinde artan inceleme baskısı anlamına geliyor.

Zamanlama: küresel diplomasi bağlamı

Gelişme, Ukrayna savaşı bağlamında transatlantik koordinasyonun hızlandığı ve AB’nin Rusya’ya baskı araçlarını genişlettiği bir dönemde yaşandı. Pekin’in karşı hamlesi, AB’nin “Çin’i Rusya’ya desteği nedeniyle sorumluluk almaya zorlama” stratejisine doğrudan bir yanıt niteliğinde.

Ankara'da Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. vuslat yıl dönümü dolayısıyla Şeb-i Arus töreni yapıldı
Ankara'da Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. vuslat yıl dönümü dolayısıyla Şeb-i Arus töreni yapıldı
İçeriği Görüntüle

Sonuç: düşük parasal, yüksek politik etki

Kısa vadede doğrudan parasal etkiler sınırlı kalsa da, Çin–AB finansal ilişkilerinde “yeni normal”in işaretleri güçlendi. Karşılıklı “hedefli yaptırımların” kalıcılaşması, regülasyon belirsizliğini artırarak sermaye maliyetlerini ve uyum yüklerini yükseltebilir. Bir sonraki aşamada, AB’nin hangi karşı tedbirleri devreye sokacağı ile Pekin’in bankacılık dışı sektörlerde yeni önlemler ilan edip etmeyeceği belirleyici olacak.