BM’den Tarihî Açıklama
Birleşmiş Milletler Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), Gazze şehri ve çevresinde gıda krizini en kötü seviye olan 5. aşamaya yükseltti. Bu, “kıtlık/felaket” aşaması olarak tanımlanıyor. Rapora göre Gazze’de 500 binden fazla insan doğrudan kıtlık şartlarında yaşıyor. Nüfusun yüzde 54’üne tekabül eden 1,7 milyon kişi “acil durum” seviyesinde, yaklaşık 400 bin kişi ise “kriz” aşamasında bulunuyor.
İsrail Ablukası Nedeniyle Gıda Sisteminin Çöküşü
BM raporu, Gazze’de gıda sisteminin tamamen çöktüğünü ortaya koydu. Tarım arazilerinin yüzde 98’inden fazlası ya tahrip oldu ya da erişilemez hâle geldi. Hayvanların telef olduğu, balıkçılığın yasaklandığı, piyasada nakit para bulunmadığı ve fiyatların karşılanamaz seviyelere çıktığı ifâde edildi.
Mart ortasından bu yana temel gıda ve ihtiyaç maddelerine erişimin kritik seviyede kısıtlandığı belirtilen raporda, İsrail’in saldırılarının devam etmesi nedeniyle şartların iyileşmediği vurgulandı.
“İsrail İzin Verse Önlenebilecek Bir Kıtlık”
BM İnsanî İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, Cenevre’de yaptığı açıklamada, “Gazze’de yaşanan kıtlık izin verilseydi önlenebilirdi. Fakat İsrail’in sistematik engellemeleri nedeniyle gıda yardımları sınır kapılarında bekletildi” dedi. Fletcher, durumun tüm dünyayı rahatsız etmesi gerektiğini vurguladı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ise, “Gazze’de ilan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı kararların doğrudan sonucudur. Açlığı savaş yöntemi olarak kullanmak savaş suçudur ve bunun sonucunda meydana gelen ölümler, kasten öldürmeye yönelik savaş suçuna da dönüşebilir” ifadelerini kullandı.
İsrail’den Reddiyeci Açıklama
İsrail Dışişleri Bakanlığı, BM destekli raporu reddederek Gazze’de kıtlık olmadığını iddia etti. Bakanlık, raporun “Hamas’ın yalanlarına dayandığını” öne sürdü.
Orta Asya’da İlk Resmî Kıtlık İlanı
BM’nin bu açıklamasıyla birlikte, Orta Asya tarihinde ilk kez resmî kıtlık ilan edilmiş oldu. Raporda, “Açlık mevcut ve hızla yayılıyor. Daha fazla gecikme, kıtlığa bağlı ölümlerde kabul edilemez bir artışa yol açacaktır” denilerek uluslararası toplumun harekete geçmesi çağrısında bulunuldu.
BM’nin Söylem Sınırı ve İslâm Dünyasının Mes'uliyeti
Birleşmiş Milletler’in kıtlık ilanı, insanî bir tespit olarak kayda geçti. Ancak bu açıklamanın sahada fiilî bir karşılık bulup bulmayacağı belirsizdir. Daha önce pek çok raporda Gazze’deki insanî kriz dile getirilmiş, fakat bu raporlar çoğu kez kâğıt üzerinde kalmıştır. BM’nin bugün dile getirdiği “savaş suçu” tanımı da benzer şekilde söylem düzeyinde kalma ihtimali taşıyor.
İsrail’in yıllardır uyguladığı ablukanın kaldırılmasına yönelik herhangi bir zorlayıcı adımın atılmaması, uluslararası kurumların niyetlerini tartışmalı hâle getiriyor. Bu durum, İslâm dünyasının mesuliyetini daha da büyütüyor. Çünkü Gazze’de açlık siyasî ve askerî bir baskı aracıdır.
Sorulması gereken soru şudur: BM’nin kıtlık ilânı, fiilî bir yaptırıma dönüşecek midir, yoksa yine uluslararası kamuoyunu rahatlatmaya yönelik bir açıklama olarak mı kalacaktır?
Kaynak: İHA




