11’inci Yargı Paketi komisyondan geçti
11’inci Yargı Paketi komisyondan geçti
İçeriği Görüntüle

Gazze’de yaşananları “savaş” olarak tanımlamak, olup biteni baştan çarpıtır. Bu yalnızca kavramsal bir tartışma değil, gerçekliğin üstünü örten bir yanılsamadır. Eylül 2025’te Birleşmiş Milletler’in bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, yayımladığı kapsamlı raporda İsrail’in Gazze’de soykırım suçu işlediğini tespit etti. Komisyon, BM kayıtları ve saygın insan hakları örgütlerinin verilerine dayanarak, İsrail’in 1948 Soykırım Sözleşmesi’nin II. maddesinde tanımlanan fiilleri işlediğini ortaya koydu: bir gruba mensup kişileri öldürmek, ciddi fizikî veya ruhî zarar vermek, hayat koşullarını grubun kısmen ya da tamamen yok olmasına yol açacak biçimde eylemler düzenlemek, doğumları engellemeye yönelik çabalar sarf etmek. Komisyon’a göre İsrail bu eylemleri Filistinlileri kısmen veya tamamen yok etme kastıyla gerçekleştirdi.

G A Z Z E2

İsrail saldırılarını “Hamas’a karşı meşru müdafaa savaşı” olarak tanımladı. Komisyon ise tam tersine, tek tek vakalar yerine tüm saldırının bütünsel gerçekliğine bakıldığında bunun savunma savaşı olarak açıklanamayacağını belirtti. Raporda belgelenen çok sayıda örnek vardı: öldürülenlerin yüzde 83’ünün sivil olması, sivillerin tahliye yollarında ve güvenli bölgelerde hedef alınması, evlerin, altyapının, hastanelerin ve sağlık çalışanlarının vurulması, gıdanın, suyun, elektriğin ve ilacın sistematik biçimde engellenmesi, bebek mamasının dahi sokulmaması, küçük çocukların baş ve göğsünden hedef alınması, Gazze’nin tek tüp bebek merkezinin vurulması, kültürel ve dini mekânların yok edilmesi, kadınlara yönelik sistematik cinsel şiddet ve tecavüz vakaları. Bütün bu tablo, meşru hedefe yönelik saldırılarda “orantısız sivil kayıp” sayılamazdı. Çünkü rapora göre esasen hedef alınan Hamas değil, doğrudan Gazze halkının kendisiydi. Komisyon saldırıların ölçüsüzlüğünü şu sözlerle özetledi: Ortada askeri bir zorunluluk yoktu, bu bir savaş değil bir halkı yok etmeye dönük bir saldırıydı.

Rakamlar bile bu gerçeği açıkça ortaya koydu. Mart ile Ağustos 2025 arasında 50 İsrailliye karşılık 12 bin Gazzeli öldürüldü; bunların 11 bini sivildi. Yani yaklaşık 1’e 240 oranı. Böyle bir tabloya savaş değil ancak katliam denebilir.

Soykırım tespitinin ikinci ayağı “niyet”in kanıtlanmasıydı. Komisyon’a göre bu da ortatadaydı. 7 Ekim’den hemen sonra İsrailli üst düzey yetkililer defalarca açıkça etnik temizlik yapacağına dair söylemlerde bulundu. Askerler bu sözleri emir olarak algıladı, ihlallerine yönelik soruşturma açılmadı, aksine teşvik edildiler. İşlenen fiillerin kapsamı ve seçilen hedefler, geride başka makul yorum bırakmayacak biçimde soykırım kastı taşıyordu. Raporda şu kesin hüküm yer aldı: “İsrailli siyasi ve askeri liderler, Gazze’deki Filistinlilere soykırım yapma kastına sahiptir.”

G A Z Z E S O Y K I R I M

Komisyon’un dili hukukî sınırlar içinde kaldı. Fakat daha yakından bakıldığında tablo daha çıplak görünüyor. İsrail’in saldırıları intikam güdüsüyle, Arap dünyasına yeniden korku salmak için ve “Gazze sorununu” nihai biçimde çözmek amacıyla yürütüldü. 7 Ekim, İsrail için uzun süredir aradığı tarihî fırsatı sundu. Amaç doğrudan nükleer imha değildi; uluslararası kamuoyunun sınırlarını gözeterek, mümkün olduğunca çok insan öldürmek, altyapıyı yok etmek, böylece halkı göçe zorlamak veya başka ülkelerin kabul etmesini sağlamak hedeflendi.

Sonuçta Gazze’de soykırım zaten gerçekleşti. Eğer dış baskılar olmasaydı ve Gazze halkı oradan oraya göçe zorlanmasaydı, İsrail toplumunun geniş kesimleri için tüm nüfusu yok etmek bile bir seçenek olabilirdi. Zaten yerinden gitmek istemeyen Gezzeliler yok edildi. Bu durum Nazi Almanyası’yla kıyaslandığında bile farklı bir çıplaklık taşıyor: Heinrich Himmler utangaç bir dille konuşurken, İsrailli askerler yaptıklarını sosyal medyada övünçle paylaşıyor, zafer dansları ediyorlardı. Bu, büyüteçle karınca yakarken keyif alan bir çocuğun sevinciydi.

Gazze’de yaşananlar “savaş” kavramıyla açıklanamaz. Savaş hukukunun kavramları (örneğin orantısız saldırı) burada geçersizdir. Çünkü ortada bir savaş yoktu. Komisyon’un vardığı sonuç nettir: İsrail Gazze’de soykırım gerçekleştirdi.

***

Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi uyarınca İsrail'in Gazze'deki Davranışının Hukuki Analizi, İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Doğu Kudüs ve İsrail Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu Konferans Salonu Belgesi (16 Eylül 2025, A/HRC/60/CRP.3). Belgeye buradan ulaşılabilir.