Cumhuriyetin kuruluşundan beri İslâm'ı ve nesilleri mahvetmek için çabalayan rejim sistemi, artık meyvesini vermeye başladı.

Her geçen gün daha fazlasına şahit olduğumuz iğrençlikler ile yeni nesil başıbozuk gibi bir oraya bir buraya savrulur hale geldi.

İslam Tarihi anabilim dalında Dr. Öğr. Üyesi olan Hüseyin Gökalp da rejim ortaya çıkarmaya çalıştığı nesli hedef aldı.

Gökalp şu ifadeleri kullandı:

Yahudi destekçisi AKP'li başkanlar çukurluğa devam ediyor Yahudi destekçisi AKP'li başkanlar çukurluğa devam ediyor

Atatürk Milliyetçiliğiyle ortaya çıkan nesil, hangi doğal afette, savaşta ya da ekonomik krizde milletin yanında yer almış?

Türkiye'nin son yıllardaki inkişafında en çok da bu ülkenin Müslümanlarının imzası yok mu? Kör ebe oynamaya gerek yok.

Darbede tekbirlerle sokağa çıkanlar da, depremde sosyal medyada dezenformasyon yapmak yerine sahaya inip tekbirlerle enkazdan yaralı kurtaranlar da Müslüman kitleler.

Savaşa gönderdiğiniz ve tekbirlerle düşmana saldıran öldüğünde şehit olarak resmi tören düzenlediğiniz çocuklar, Anadolu'nun gariban Müslüman çocukları.

Dini değerleri aşağılamanın temelinde Kemalizm yatıyor

Allah’a, Peygambere ve İslam’a hakaret söz konusu olduğu zaman Müslümanlar, doğrudan hakareti eden kişiyi topa tutarken hakaretin çıkış kaynağını gözden kaçırıyor. Dini değerler aşağılandığı vakit meselenin kaynağı olan Kemalist rejimin hukuk sistemi, pompaladığı din düşmanlığı ve bu din düşmanlığına çanak tutan ideolojisi görmezden geliniyor. Rejimin kanunlarından ve iktidarın Kemalist rejimi besleyici politikalarından cesaret bulan Kemalistlerin dini değerleri aşağılaması son 10 yılda ciddi manada artmış durumda.

İslami değerleri ve kimliği sistematik bir şekilde hedef alan ve bununla varlık bulan Kemalistler, iktidarın pespaye politikası, laiklere yaranması ve Müslümanların sorunun kaynağına bir türlü inemeyişi sebebiyle kültürel ve siyasi atmosfer laiklerin elinde oyuncak olmaya ve diledikleri gibi at koşturma alanı olmaya devam ediyor.

Sorgulanmayan bir dogma haline gelen ve seküler bir dine dönüşen Kemalizm, tekno-paganizm adı altında yeni hazza dayalı bir putperestliği meydan yerine dikerek toplumu büyük bir felakete sürüklüyor. İktidar da bu felaketi önlemek yerine Kemalist putperestlerin dayattığı seküler kimliği üzerine geçirmeye can atıyor.