Haberler

Güney Çin Denizi’nde İngiltere ve ABD’den ortak geçiş

HMS Prince of Wales uçak gemisi öncülüğündeki İngiliz görev grubu, ABD ile koordineli şekilde Güney Çin Denizi’nden geçerek Singapur’a ulaştı. Londra ve Washington “uluslararası hukuk” vurgusu yaparken, seyrüsefer operasyonu bölgedeki tartışmalı deniz yetki alanlarını yeniden gündeme taşıdı.

Abone Ol

İngiltere donanmasına bağlı HMS Prince of Wales uçak gemisinin öncülüğündeki Carrier Strike Group 25, Güney Çin Denizi’nden geçerek Singapur’a ulaştı. Londra yönetimi, bu geçişle “seyrüsefer özgürlüğü”nü savunduğunu ve uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğini duyurdu.

Ancak Pekin, söz konusu adımı kendi egemenlik haklarına yönelik açık bir meydan okuma olarak görüyor. Çin yönetimi, Güney Çin Denizi’nin büyük bölümünü kapsayan “dokuz çizgi hattı” üzerinden tarihî hak iddialarını sürdürüyor. Bölgeye yapay adalar inşa eden ve askerî üsler yerleştiren Çin, dış müdahaleleri “provokasyon” olarak nitelendiriyor.

Atlantik ittifakının ortak gösterisi

İngiltere’nin bölgedeki hamleleri, ABD ile yakın koordinasyon içinde yürütülüyor. Bu ayın başında HMS Richmond firkateyni, ABD destroyeri USS Higgins ile birlikte Tayvan Boğazı’ndan geçmişti. Washington ve Londra, bu geçişlerin “uluslararası hukukla uyumlu” olduğunu vurgularken, Çin tarafı bunu “sorun çıkarma” girişimi olarak tanımlıyor.

Çin açısından mesele, yalnızca askerî değil aynı zamanda siyasî ve ekonomik. Pekin yönetimi, Güney Çin Denizi ve Tayvan Boğazı’nı iç sular olarak kabul ediyor ve Batılı devletlerin “özgür seyrüsefer” adı altında yürüttüğü operasyonları, bölgesel istikrarı bozan bir yaklaşım olarak görüyor.

Londra’nın ikilemi

İngiltere’nin Asya pazarlarına yönelme ihtiyacı ve Çin’le ticari bağlarını güçlendirme arayışı bilinen bir gerçek. Kuşak ve Yol girişimi, Londra için ekonomik açıdan cazip imkânlar sunuyor. Ancak güvenlik politikalarında İngiltere hâlâ Atlantik ittifakına bağlı ve ABD’nin çizdiği stratejik hatta uyum gösteriyor.

Bu durum, İngiltere’nin ekonomide Çin’le yakınlaşma, siyasî-askerî alanda ABD’ye sadakat ikiliğini sürdürmeye çalıştığını ortaya koyuyor. Pekin açısından ise asıl sorun, Batılı müttefiklerin art arda düzenledikleri seyrüsefer operasyonlarının bölgedeki gerilimi tırmandırması.

Bölgesel denklem

Güney Çin Denizi, dünya deniz ticaretinin üçte birinin geçtiği stratejik bir hat. Bu nedenle yalnızca Pekin için değil, küresel ekonomi için de kritik. Çin tarafı, Batılı donanmaların bölgedeki varlığını kendi egemenlik iddialarına yönelik tehdit olarak görürken, ABD ve İngiltere bu hattı “uluslararası su yolu” olarak kabul ettiklerini yineliyor.

UK Defence Journal

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }