islam inkılabı

Necip Fazıl: Dünyayı imar, hakikatte, dünyayı gaye sananların değil, vasıta kabul edenlerin, yani bizim davamızın, İslam inkılabının hak ve vazifesidir.

Necip Fazıl: Ordu bir oktur onu kullanan el aynı okun şuur merkezi subaydır; en bağlı olduğu kafa, fikir ve hakikattir;...

Necip Fazıl: Bu inkılâbın kadınlarında vakar, hayâ, iffet, mâna, şahsiyet, eda; öyle cömert bir ifadeye bağlıyacaktır ki, dünyanın en havaî...

İslâm inkılâbında, devlet tesisi olarak, müstakil bir aile zabıtası ve mecburî aile kursları, tohumun ağacı ve ağacın yemişi elde edilinceye...

İslâm inkılâbının şehri sokak, meydan, saray ve geçit resmi tezahürlerinin bütün bediiyatına maliktir. Ahmak ve mankafa heykeller yerine adım başına...

İslâm inkılâbında köy davasının üç hedefi vardır: Birincisi, köylüyü okutmak ve terbiye etmek... Ruhunu ve kafasını imar... İkincisi, köylüyü güzelleştirmek...

İslâm inkılâbında milliyet görüşü, Türkü fırlak kemikler çekik gözler, dar alınlar ve kirpi saçlar kadrosunda, yani hor ve kaba madde...

Bu gençlik, bütün muaşeret şekillerinden, maddî ve manevî bütün tavır ve edalarda, ahlâkta, edepte, hayada, hicapta, saffette, ölçülü heyecanda, hakikî...

İslâm İnkılâbının cemiyetinde, işsiz, daha yerinde bir tabirle içtimaî faaliyetsiz tek ferd yoktur. İslâm İnkılâbının cemiyetinde fert için iş bulamamak...

İslâm inkılâbında siyaset, içeriye doğru, sadece olmak, dışarıya doğru da bu oluşu tamimleştirmek gayesinin gerektireceği umumî tedbir dehâsı olarak ifade...