"Bu kuruluş, şimdi geçmişteki tohumu, gövdesi, dallar ve ürünleriyle asliyet ve mahiyeti bakımından hafızalardan ve gözlerden silinmiş bir parti. Her partinin müşterek olduğu sözümona «Hürriyetçi, demokratik, laik, hukuk devleti» biçiminde, yine sözümona, bir ideal peşinde, herhangi bir futbol kulübü gibilerden bir şey...

Bugün yaşları 70'den, hele 60’dan, hele hele 50'den aşağı insanlar, Halk Partisinin açikgözce hizasında yer aldığı partiler topluluğu ve çok partili nizam içinde kendisine yer buluşunu gayet tabiî görmekte ve onun nidügünden gafil bulunmakta, onu alelâde bir parti sanıyorlar! Halk Partisi öz mahiyetini unutturmuştur.

Halk Partisi herhangi mücerret bir dünya görüşü etrafında teşekkülü mümkün ve tabii bir kuruluş değil de, gelmiş ve gelecek her türlü muhalefetin bizzat nirengi noktasıdır; ve her parti ve nirengi noktasına karşı (tez) ve (antitez)lerini tertiplemek borcundadır.

Halk Partisi, maddede kurtardığı Türkün, manada ruh kökünü kurutmak davâsı yolunda memleket içi bir kıyım ocağı kurmuş ve mazide Haçlıların elde edemediği zaferi, Batı oyuncağı bir iç ajan sıfatıyle becermiştir.

chp-nfk-kaleminden

Halk Partisi Tanzimattan beri gelen, Türk'ü kökünden koparma gayretinin, onu dininden, dilinden, an’anesinden, tarihinden ve irfan kaynağından ayırmak şeklinde, son abidesi olmuştur.

Halk Partisi, iktidarı kaybetse bile mücerret muhalefet daima ona karşıdır ve onda muhalefeti temsil etmek liyakatı bile yoktur.

Halk Partisini herhangi bir parti sanmak değil, (oligarşik) bir imha teşkilâtı bilmek lazımdır.

Eğer bugün onu parti sananlar varsa bilinmelidir ki, bu da yine ona bağlı tertiplerin ve bu arada insan keyfiyetini zedelemiş olmasının neticesidir. O bir samyelidir. Evvela 27, sonra 19 yıl boyunca esmiş ve memlekette, kafa, ruh, an'ane, irfan, vidan, ahlak, madde, kıymet ne varsa kurutmuştur.

Onu milletin önüne son zamanlardaki yıkıcılıklarıyle değil, bütün bunların basit bir neticesi olarak kaldığı, esasdaki yıkıcılığı ile çıkarmak lazım… Haysiyetli muhalefet, ancak bunu yapabilene yaraşır."

Necip Fazıl Kısakürek, Rapor-5, Büyük Doğu Yay., 1979, s. 14-15.