Rusya’nın önde gelen diplomasi yayınlarından Vzglyad'da yazan Dmitriy Bavırin, Batı medyasının, Rusya’nın düzenlediği ve yedi ülkeden askeri personelin katıldığı Zapad-2025 tatbikatı nedeniyle “histeriye kapıldığını” belirtti.

Bavırin, özellikle Londra’nın tepkisinin “aciz bir öfke” olduğunu ve İngiltere’nin Hindistan’a yönelik iddialarının, kendi döneminin geri dönülmez bir şekilde sona erdiğini fark etmediğini gösterdiğini ifade etti.

Bavırin, “İngiliz propagandasının zor zamanlar geçirdiğini” kaydederek, “Son yıllarda gerçeklik, Majestelerinin önde gelen yayın organlarının arzu edilir veya en azından kabul edilebilir bulduğu şeylerden çok fazla sapıyor. Bu durum ekonomi, dünya siyaseti, Ukrayna’daki durum veya İngilizlerin davranışı için de geçerli,” diye yazdı.

“Kırmızı çizgi tehdidi Alman uzmana ait”

The Times‘ın Hindistan’ın katılımına ilişkin yayımladığı bir makalede “kırmızı çizgi” ifadesini kullanmasına dikkat çeken Bavırin, Londra’nın hâlâ Hintlilerin ne yapıp ne yapamayacağına karar verebileceğini düşündüğünü belirtti.

Bavırin, bu yaklaşımın skandal niteliğinde olduğunu ve İngiliz medyasının bu iddiayı doğrudan üstlenmek yerine, yurt dışından “doğru seçilmiş uzmanlar” aracılığıyla dile getirdiğini kaydetti.

Bavırin, “Kırmızı çizgi ifadesi Alman analist Ulrich Speck’e ait. Finlandiyalı meslektaşı Sari Arho Havrén ise Hindistan’ın Rus tatbikatlarına katılmasının ‘gereksiz’ olduğunu ve ‘korkunç bir optik’ yarattığını söyledi. Ukraynalı analistlere ise sormayı unuttular,” ifadelerini kullandı.

Hindistan, dostluk ve işbirliğini vurguladı

Bavırin, Hindistan’ın ise bu eleştirilere aldırış etmediğini ve ülkenin “yeni bir büyüklük” çağına girdiğine inandığını vurguladı.

Hindistan Savunma Bakanlığının, Nijniy Novgorod bölgesindeki Mulino poligonuna, prestijli Kumaon Alayı temsilcileri de dahil olmak üzere 65 askeri personelin gönderilme gerekçesini “Hindistan ve Rusya arasında savunma işbirliğinin ve dostluk ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi” olarak açıkladığını hatırlattı.

Rus gazeteci, “Eğer Yeni Delhi, Batı’daki izlenimi yumuşatmak isteseydi, daha tarafsız bir açıklama yapardı. Örneğin, Hintli uzmanların daha önce satın aldıkları veya almayı planladıkları silahların kullanımını değerlendirdiklerini söyleyebilirlerdi. Ancak açıklamada bunun sadece bir iş değil, aynı zamanda bir dostluk olduğu vurgulanıyor,” değerlendirmesinde bulundu.

“İngiltere’nin tehditlerine karşılık verecek gücü yok”

Bavırin, İngiltere’nin bu duruma karşılık verecek gücü olmadığını, The Times‘ın da hükümet kaynaklarına dayandırdığı başka bir haberde Londra’nın Rusya’ya baskı çerçevesinde Hindistan’a ikincil yaptırımlar uygulamak istemediğini kabul ettiğini belirtti.

İki ülke arasında kısa süre önce bir serbest ticaret anlaşması imzalandığını hatırlatan Bavırin, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın ülke ekonomisindeki sorunlar nedeniyle bu tür manevralara girişemeyeceğini ifade etti.

Tatbikatta ABD ve NATO temsilcileri de vardı

Bavırin’e göre, Londra’nın ABD Başkanı Donald Trump’ın Yeni Delhi’ye baskı yapacağına dair umutları da boş. Trump’ın, The Times‘ın makalesinin yayımlanmasından hemen sonra Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi arayarak kendisini “harika işler yapan bir dost” olarak nitelendirdiğini aktardı.

Şehirleri yok eden siyonist, Ukrayna’yı "inşa" edecek!
Şehirleri yok eden siyonist, Ukrayna’yı "inşa" edecek!
İçeriği Görüntüle

Bavırin, makalesinde en çarpıcı hususu ise sona sakladı:

“Zapad-2025 tatbikatında sadece Hindistan, Belarus, Bangladeş, Burkina Faso, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, İran ve Mali’den değil, aynı zamanda ABD’den de ataşelik düzeyinde temsilciler vardı. Ayrıca iki NATO ülkesi Macaristan ve Türkiye de temsilci gönderdi. Amerikalılar, İngiltere de dahil olmak üzere diğer Batı ülkelerinin ataşeleriyle birlikte yıllardır Rus tatbikatlarını boykot ediyordu. Ancak mevcut ‘yumuşama’ ve Moskova ile diplomatik ilişkilerin normalleşmesi eğilimi nedeniyle fikir değiştirdiler. Dolayısıyla Hintliler, ‘kırmızı çizgiyi’ bir bakıma Trump ile birlikte aştılar.”

Bavırin, Avrupa’nın Hindistan ve Çin’e karşı topyekûn bir ekonomik savaşa hazır olmadığını, zira Politico‘ya konuşan Avrupalı diplomatların böyle bir adımın “ekonomiyi baltalayacağını” ve “kıtayı batıracağını” söylediğini ekledi.

Rus gazeteci, “Sisli Albion’da ‘böl ve yönet’ taktiğinin hâlâ işe yarayabileceğini umuyorlar. Ancak bu zamanlar, tüm dünya için neyse ki geri dönülmez bir şekilde geçti,” diye yazdı.

Kaynak: Harici