Tarihî Khmer tapınağı civarında yoğunlaşan çatışmalarda sivil kayıpların olduğu bildirilirken, her iki ülke de birbirini saldırganlıkla suçlayarak attıkları adımları "meşru müdafaa" olarak savundu. Çatışmaların şiddetlenmesi üzerine iki taraf da sınır bölgelerindeki sivil yerleşimleri hızla tahliye etmeye başladı.

Kamboçya, çatışmaların topyekûn bir savaşa dönüşme riskine karşı uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) acil toplantıya davet etti. Bölgedeki askerî yığınağın artması, uzmanlar tarafından daha geniş çaplı bir silahlı çatışma potansiyeli taşıdığı ve tapınak üzerinden körüklenen milliyetçi duyguların her iki ülkede de kontrolü zorlaştırdığı şeklinde yorumlanıyor.
Tırmanan Gerilim ve Siyasî Kriz
Bugünkü çatışmalar, son iki aydır tırmanan gerilimin bir sonucu. 28 Mayıs'ta yaşanan ve bir Kamboçyalı askerin hayatını kaybettiği ilk çatışmanın ardından varılan barışçıl çözüm anlaşması, tansiyonu düşürmeye yetmedi. Karşılıklı sert açıklamalar ve suçlamalar, iki ülke ilişkilerini son on yılın en kötü seviyesine getirdi.
Bu süreç, her iki ülkede de ciddi siyasî sonuçlar doğurdu:
Kamboçya'da Başbakan Hun Manet, anlaşmazlığı Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) taşıma kararı aldı ve gelecek yıldan itibaren ülkede zorunlu askerlik uygulamasını başlatacağını ilân etti.
Tayland'da ise Başbakan Paetongtarn Şinavatra, eski Kamboçya Başbakanı Hun Sen ile yaptığı bir telefon görüşmesinin basına sızdırılmasının ardından görevden el çektirildi. Yerine vekâleten Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Phumtham Wechayachai atandı.
Sorunun Kökeni: Fransız Sömürgeciliğinin Mirası

Bugünkü krizin temelleri, Fransa'nın bölgeyi sömürgeleştirdiği 19. yüzyılda atıldı. 1863'te Kamboçya'yı işgal eden Fransa, o zamanki adıyla Siyam Krallığı olan Tayland ile 1904 yılında bir sınır anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayla, normalde Tayland topraklarında bulunan 11. yüzyıla ait tarihî Preah Vihear Tapınağı, Kamboçya tarafında bırakıldı.
Tayland, Fransızların harita çiziminde hile yaptığını ve belirlenen doğal sınırlardan saptığını iddia ederek bu anlaşmayı hiçbir zaman tam olarak kabul etmedi. 817 kilometrelik sınır hattı, o günden bu yana bir fitne unsuru olarak varlığını sürdürdü.
Uluslararası Adalet Divanı, 1962 ve 2013'teki kararlarıyla tapınağın Kamboçya'ya ait olduğunu tescil etse de, tapınağı çevreleyen verimli topraklar üzerindeki egemenlik tartışması ve sınır hattındaki belirsizlikler çözülemedi. Tapınağın 2008'de UNESCO Dünya Mirası listesine alınması, Tayland'da kitlesel protestolara ve sınırda yeni çatışmalara yol açmıştı. Bugün ise sömürgeci aklın ektiği bu nifak, iki komşu ülkeyi bir kez daha savaşın eşiğine getirmiş durumda.




